Türkçe, Türk Edebiyatı, Dil ve Anlatım Bilgileri

31 Mart 2014 Pazartesi

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 3

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 3

A) Aşağıdaki cümlelerdeki yüklemin kip ve kişisini
     bulun.

Beklerken çok sıkılmış.  ( Duyulan geçmiş zaman 3. tekil kişi )

Sınava birazdan gireceğiz.

Bugün dışarı çıkmalıyım.

Yarın buluşacak mıyız?

Anlattıklarımı bir kez daha tekrarlayayım.

Bir de bu soruları yapabilsen.

Akşam sahilde uzun uzun konuşalım.

Bu işi yarına kadar bitirmeliyiz.

Aradığımız dosyaları bulamamışlar.

B) Aşağıda verilen fiilleri istenilen zamana göre çekimleyin.

Oku-  ( Şimdiki zaman,1. çoğul şahıs ) ─ Okuyoruz

Gül-    ( İstek kipi, 1. tekil şahıs ) ─ ........................

Duy-  ( Emir kipi, 2. çoğul şahıs ) ─ ........................

Gel-    ( Gereklilik kipi, 2. tekil şahıs ) ─ .................

Bitir-   ( Görülen geçmiş zaman, 3. tekil şahıs ) ─ .....

Ye-     ( Şart kipi, 1. çoğul şahıs ) ─ ........................

Katıl-  ( Öğrenilen g. zaman, 3. çoğul şahıs ) ─ ........

CEVAPLAR

A) gelecek zaman / 1. çoğul kişi
     gereklilik kipi / 1. tekil kişi
     gelecek zaman / 1. çoğul kişi
     istek kipi / 1. tekil kişi
     şart kipi / 2. tekil kişi
     istek kipi / 1. çoğul kişi
     gereklilik kipi / 1. çoğul kişi
     Öğrenilen geçmiş zaman / 3. çoğul kişi

B) güleyim
     duyun
     gelmelisin
     bitirdi
     yesek
     katılmışlar
Share:

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 2

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 2

1)Aşağıda boş bırakılan yerleri doldurun.

Dilek Kipleri nelerdir?

  ...............................
  ...............................
  ...............................
  ...............................
  ...............................

2) Aşağıdaki cümlelerde yüklemlerin kipini bularak
     yazın.

a) Matematik notunu düzeltmelisin. (gereklilik kipi)

b) Akşam erken gidelim. (………………..)

c) Keşke o da bizimle gelse... (………………..)

d) Yarın söylediğim saatte gel. (………………..)

e) Ona bir hediye alayım. (………………..)

f) Bana doğruları söylemelisin. (………………..)

3) Aşağıdaki cümlelerde yüklem haber kipiyle çekimlendiyse cümlenin yanına (h), dilek kipiyle           çekimlendiyse (d) yazın.

a) Eve saat beşte gelmiş. ( )

b) Her akşam ders çalışır. ( )

c) Yemeğini yiyip geldi. ( )

d) Duvarları beyaza boyayalım. ( )

e) Bunları ona da söyle. ( )

f) Yaz tatiline gideceğiz. ( )

CEVAPLAR 

1) İstek, gereklilik, emir, şart kipi.

2) b) istek kipi, c) şart kipi, d) emir kipi, e) istek kipi,
    f) gereklilik kipi.

3) a) h,     b) h,       c) h,     d) d,      e) d,       f) h


Fiilde Kip Çalışma Kağıdı 3 için tıklayınız.
Share:

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 1

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 1

1)Aşağıdaki boşlukları doldurun.

   Haber kipleri nelerdir?

   ...............................
   ...............................
   ...............................
   ...............................
   ...............................


2) Aşağıdaki cümlelerde yüklemin kipini bularak yazın.

a) Senin bunu başaracağını biliyorum. (şimdiki zaman)

b) Kapıyı açık bırakmışsın. (……...............)

c) Herkes buna çok sevinecek. (……...............)

d) Tiyatroya onunla gitmiş. (……...............)

e) Hangi kitabı okuyorsun? (……...............)

f) Burada trafik kapalı olur. (……...............)

g) Çocuklar, yorgunluktan hemen uyudular. (……...............)


CEVAPLAR

1) Şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, duyulan (öğrenilen)
     geçmiş zaman, geniş zaman, gelecek zaman.

2) a) şimdiki zaman,

    b) öğrenilen geçmiş zaman,

    c) gelecek zaman,

    d) öğrenilen geçmiş zaman,

    e) şimdiki zaman,

    f) geniş zaman,

    g) görülen geçmiş zaman.

Fiilde Kip Çalışma Kağıdı 2 için tıklayınız.
Share:

Destansı Anlatım- Çalışma Kağıdı

DESTANSI ANLATIM _ ÇALIŞMA KAĞIDI

(Destansı Anlatım konu anlatımı için buraya tıklayınız.)

A) Aşağıda verilen cümleleri doğru - yanlış durumlarına göre işaretleyiniz.

a) Destansı anlatım, sadece doğal destanlarda kullanılan anlatım türüdür.

b) Destansı anlatımda yazar, kendi duygularından yola çıkarak okuyucuda coşku
    ve heyecan uyandırmayı amaçlar.

c) Destansı anlatım bir milletin tarihiyle ilgili kahramanlık, savaş gibi olayları ele
    alır.

d) Doğal destanlardaki olağanüstü ögelere destansı anlatımda hiç yer verilmez.

e) Destansı anlatımda konular, tarihte yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkılarak
    oluşturulur.

f) Destansı metinlerde dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır.

g) Destansı anlatımda gerçek dışı, olağanüstü varlıklar kahraman olarak seçilir.

h) Destansı anlatımı doğal destanlardan ayıran fark olay ve kişilerin gerçeğe
    daha yakın olmasıdır.

i) Bir kişinin savaşta gösterdiği kahramanlıklar destansı anlatımda işlenebilecek
   konulardandır.

j) Destansı anlatımda tarihi olay ve kişiler yer alır.


B) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurun.

a) Destansı anlatımda dil ……………….. işlevde kullanılır.

b) Destansı anlatım ……………….. gibi metin türlerinde kullanılabilir.

c) Tarihi olayların okuyucuda coşku uyandıracak biçimde anlatıldığı anlatım türüne ……………….. denir.

d) Destansı anlatımda ……………….. türündeki sözcükler olaya hareket unsuru katmak için sıklıkla                 kullanılır.

e) , ……………….. destansı anlatımda işlenebilecek konulardandır.


CEVAPLAR 

A) a) Y,  b) Y,   c) D,   d) Y,   e) D,   f) Y,   g) Y,   h) D,   i) D,   j) D


B) a) şiirsel   b) destan, şiir     c) destansı anlatým      d) fiil            e) Tarihsel olaylar
Share:

Destansı Anlatım

DESTANSI ANLATIM

Destansı (epik) anlatım, destan türü metinler temel
alınarak oluşturulmuş metinlerde kullanılan anlatım
biçimidir. Destanlar, bir milletin başından geçmiş
ve onu etkileyen savaş, göç, kahramanlık gibi olaylar
etrafında şekillenen ve bu olayları olağanüstü olaylar
ve kişiler ekseninde anlatan metinlerdir. Bunlara
doğal destan denir.


Anonim olarak ortaya çıkan bu destanlar haricinde
bir de bir yazar tarafından destan özelliklerine uygun
olarak yazılmış, oluşturulmuş destanlar vardır. Bu tür
destanlara yapay destanlar denir. Destansı anlatım,
özellikle yapay destanlarda kullanılan anlatım biçimidir.

Bir milletin başından geçmiş tarihsel ve toplumsal
olayların okuyucuda coşku ve heyecan uyandıracak
biçimde olağanüstü ögelere de yer verilerek anlatılmasına
destansı (epik) anlatım denir.








Destansı anlatım özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1) Destansı anlatımla oluşturulan metinlerde çıkış
    noktası doğal destanlar olsa da bu tür, doğal      destanlardan
    farklıdır. Doğal destanlar, bir milletin
    başından geçtiği varsayılan olaylara mitolojik
    ögelerin ve olağanüstü güçler taşıyan   kahramanların,
    yaşanması mümkün olmayan olaylar da
    karıştırılarak abartılı bir şekilde anlatıldığı türdür.

   Destansı anlatımda ise genellikle yaşandığı kesin
   olan bir olaydan yola çıkılır. Olağanüstü olaylara,
   abartılı yönlere bir ölçüde yer verse de bu
   ögelerin varlığı doğal destanlarda olduğu gibi
   abartılı değildir. Bu bakımdan destansı anlatım
   doğal destana göre daha gerçekçidir diyebiliriz.

   Destansı anlatımda bir milletin tarihini etkileyen
   olaylara ve bu olaylarda yer alan kişilere yani tarihsel
   açıdan önemli kişilere yer verilir. Kişi ve
   olaylar, olağanüstü unsurlara yer verilerek anlatılır.



2) Destansı anlatımda yer alan konular,       kahramanlık,
    savaş, vatan ve bayrak sevgisi gibi toplumsal
    konulardır. Bu anlatımda çoğunlukla olağanüstü
    özellikleri olan kahramanların, milletlerini      kurtarmaları
    işlenir. Genellikle erkek olan bu kahramanların
    yiğitliği ön plana çıkarılır ve düşman
    karşısında nasıl cesurca savaştıkları dile getirilir.





3) Destansı anlatımda coşku ve heyecan içeren metinlerde olduğu gibi coşkulu bir dil kullanılır. Bu iki anlatım türünü birbirinden ayıran temel fark şudur:
Coşku ve heyecana bağlı anlatımda yazar, kendinden yola çıkar, kendi duygularını anlatır.
Yazar kendisi merkezdedir.Amacı, duygularını okuyucuya hissettirmektir.
Destansı anlatımda ise yazar, kişisel duygularını yansıtmayı değil toplumsal tarihi bir olayın okuyucuda coşku ve heyecan uyandırmasını amaçlar.


4) Destansı anlatımda dilin genellikle şiirsel işlevinden yararlanılır.


5) Tarihi bir olayı ele alan her metnin destansı bir anlatımla yazıldığı söylenemez. Tarihi bir metinde yaşananlar bire bir anlatılırken destansı anlatım farklıdır. Bir metnin destansı anlatım olabilmesi için bu türün özelliklerini taşıması gerekir.


6) Destansı anlatım, tarihi olayları anlatan metinlerin tamamında ya da bir kısmında kullanılabilir.


7) Destansı anlatımda olaylar anlatılırken sanatlı söyleyişlere başvurulabilir.Örneğin olaylar ya da kahramanın özelliği verilirken mübalağa (abartma) sanatından yararlanılabilir.Bunun yanında benzetme, istiare gibi söz sanatları; ölçü,uyak gibi biçimsel ögeler kullanılarak etkili bir anlatım oluşturulabilir.

8) Destansı anlatımda olay unsuru ön planda olduğundan anlatıma hareket katan fiil türündeki sözcüklere yer verilir.Bu nedenle bu anlatım türünde fiillerin kullanımı oldukça önemlidir.


Örnek Metin:

Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

........


Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rap, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in aslanları gibi şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.

                                     Mehmet Akif Ersoy


Destansı Anlatım çalışma kağıdımızı çözmeyi unutmayın. Ulaşmak için buraya tıklayınız.
Share:

27 Mart 2014 Perşembe

Cumhuriyet Dönemi Göstermeye Bağlı Edebi Metinler

Cumhuriyet Dönemi Göstermeye Bağlı Edebi Metinler

Cumhuriyet Dönemi edebiyatında tiyatronun özellikleri şunlardır:

─Cumhuriyet yapısında meydana gelen değişmelerle
   beraber geleneksel tiyatro yapısında da
   değişmeler meydana gelmiştir. Modern tiyatro
   anlayışı gelişerek Batı modeli benimsenmiştir.

─ Bu dönem aile ve sosyal kurumlarda meydana
    gelen değişmeler, tiyatroda yansıtılmış,
    sosyal problemleri sergileyen olaylara yer
    verilmiştir.

─ Cumhuriyetle birlikte meydana gelen
    yenileşme yanında bireysel konulara da yer
    verilmiştir.

Cumhuriyet dönemi tiyatrosunda işlenen bazı
temalar:

─ Toplumdaki değer çatışması

─ Köy gerçekliği

─ Toplumsal ve ekonomik adaletsizlik

─ Gecekondularda yaşayan insanın sorunları

─ Değişen yaşam tarzının beraberinde
    getirdiği aile dramları

─ Osmanlı tarihine ait olaylar

Cumhuriyet Dönemi tiyatro yazarlarından bazıları şunlardır:

Güngör Dilmen, Haldun Taner, Refik Erduran,
Turan Oflazoğlu, Recep Bilginer, Cevat Fehmi
Başkut, Turgut Özakman ...

Share:

Cumhuriyet Döneminde Öğretici Metinler

Cumhuriyet Döneminde Öğretici Metinler

Deneme, makale, gezi yazısı, hatıra, fıkra gibi
öğretici metin türleri Cumhuriyet döneminde gelişme
göstermiş ve bu türde verilen eserlerle bu gelişim
desteklenmiştir.

 Nurullah Ataç,
 Suut Kemal Yetkin,
Sabahattin Eyüboğlu,
Falih Rıfkı Atay, 
Cemil Meriç

gibi yazarlar bu dönem öğretici metin türünde eser
veren yazarlardandır.

Cumhuriyet dönemi öğretici metinlerin özelliklerini
şöyle inceleyebiliriz:

─ Cumhuriyetle birlikte sadeleşen dil bu türlerde
    de kendini göstermiş, halkın anlayabileceği
    sade bir dil kullanılmıştır.

─ Önceki dönemlerde görülen Arapça ve Farsça tamlamalar
    ve ağır dil yerini gündelik konuşma
    diline bırakmıştır.

─  Tema olarak Batılılaşma, Anadolu’ya yöneliş,
     kalkınma gibi konulara yer verilmiştir.
Share:

25 Mart 2014 Salı

Türk Edebiyatında İlkler

Türk Edebiyatında İlkler

Bu yazıyı video olarak görüntülemek için buraya tıklayınız:

Türk edebiyatında "ilk" olarak kabul edilen eserler şunlardır:

İlk alfabemiz ─ Göktürk Alfabesi

İlk yazılı edebi ürünler ─ Orhun Yazıtları (8. yy.)

Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin ─ Orhun Yazıtları

Bilinen ilk Türk yazarı ─  Vezir Tonyukuk

İlk sözlük ─ Divan-ı Lügat' it Türk - Kaşgarlı Mahmut

İlk bibliyografya ─ Keşfü'z Zünun - Katip Çelebi

İlk mesnevi örneğimiz, aruzla yazılan ilk eserimiz, ilk siyasetname ─ Kutadgu Bilig - Yusuf Has Hacip

İlk biyografik eser ─ Ali Şir Nevai - Mecalis' ün Nefais

İlk tezkire ─ Mecalis' ün Nefais - Ali Şir Nevai

İlk hamse yazarı ─ Ali Şir Nevai

İlk tasavvuf şairimiz ─ Ahmet Yesevi

Anadolu Türk Edebiyatında ilk biyografik eser ─ Heşt Behişt - Sehi Bey

İlk anı ─ Babürname - Babür Şah

Divan şiirinde ilk şair ─ Hoca Dehhani

İlk fabl örneği ─ Harname - Şeyhi

Süslü nesrin ilk temsilcisi ─ Sinan Paşa

İlk resmi gazete ─ Takvim-i Vekayi (1831)

İlk yarı resmi gazete ─ Ceride-i Havadis (1840)

İlk özel gazete ─ Tercüman-ı Ahval (1860) ( Şinasi ve Agah Efendi tarafından çıkarılmıştır.)

İlk makale ─ Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi - Şinasi

İlk atasözleri kitabı ─ Durub-ı Emsal-i Osmaniye - Şinasi

İlk noktalama işaretleri ─ Şinasi tarafından kullanılmıştır.

İlk eleştiri (Batılı anlamda) ─ Namık Kemal

İlk şiir çevirileri ─ Şinasi

İlk antoloji ─ Harabat - Ziya Paşa

İlk pastoral şiir ─ Sahra - Abdülhak Hamit Tarhan

İlk köy şiiri ─ Köylü Kızların Şarkısı - Muallim Naci

İlk kafiyesiz şiir ─ Validem - A. Hamit Tarhan

İlk Türkçe sözlük ─ Kamus-ı Türki - Şemsettin Sami

İlk hikaye örneği ─ Ahmet Mithat Efendi - Letaif-i Rivayat

İlk Batılı anlamda hikaye örneği ─ Küçük Şeyler - Samipaşazade Sezai

İlk çeviri roman ─ Telemak (Fenelon'dan) - Yusuf Kamil Paşa

İlk roman ─ Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat - Şemsettin Sami

İlk edebi roman ─ İntibah - Namık Kemal

İlk tarihi roman ─ Cezmi - Namık Kemal

İlk tezli roman ─ Zehra - Nabizade Nazım

İlk köy romanı ─ Karabibik - Nabizade Nazım

İlk realist roman ─ Araba Sevdası - Recaizade Mahmut Ekrem

İlk natüralist roman ─ Zehra - Nabizade Nazım

İlk dergi örneği ─ Mecmua-ı Fünun - Münif Paşa

İlk mizah dergisi ─ Diyojen -  Teodor Kasap tarafından çıkarılmıştır.

İlk Batılı anlamda günlük ─ Seyahat Jurnali - Direktör Ali Bey

İlk tiyatro çevirisi ─ Moliere'den Ahmet Vefik Paşa tarafından yapılan çevirilerdir.

İlk tiyatro uyarlaması ─ Ahmet Vefik Paşa

İlk tiyatro (Batılı anlamda) ─ Şair Evlenmesi - Şinasi

İlk sahnelenen tiyatro ─ Vatan yahut Silistre - Namık Kemal

Aruzla yazılan ilk manzum tiyatro ─ Eşber ve Sardanapal - Abdülhak Hamit Tarhan

Heceyle yazılan ilk manzum tiyatro ─ Nesteren - Abdülhak Hamit Tarhan

İlk psikolojik roman ─ Eylül - Mehmet Rauf

İlk modern roman örnekleri ─ Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu - Halit Ziya Uşaklıgil

İlk mensur şiir örneklerini veren ─ Halit Ziya Uşaklıgil

İlk çocuk şiirleri ─ Şermin - Tevfik Fikret

İlk edebi bildiriyi yayımlayan topluluk ─ Fecr-i Ati

İlk epik tiyatro ─ Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner

Kurtuluş Savaşı' nı doğrudan işleyen ilk roman ─ Ateşten Gömlek


Share:

Çağdaş Tiyatro Türleri

ÇAĞDAŞ  TİYATRO

Epik Tiyatro

─ Bertholt Brecht tarafından geliştirilmiştir.

─ Bu tiyatro türünün amacı toplumsal eleştiri
    yapmak seyirciyi düşündürmektir.

─  Seyirciye sahnedekinin gerçek değil bir oyun
    olduğu hatırlatılır ve şarkılar oyunu kesen
    açıklamalarla bu vurgulanır.

─ Türk edebiyatında ilk örneği Haldun Taner’in
    Keşanlı Ali Destanı’dır.


Uyumsuz (Absürd) Tiyatro

─  II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış,
     1950’de özellikle Fransa’da yaygınlık
      kazanmıştır.

─ Geleneksel tiyatro kurallarına bağlı kalmaz.
    Alışılmış olana karşı çıkar.

─ İnsanların ruhsal durumu çelişkileri ve
    karşıtlıkları yansıtılmıştır.

─ Seyirciyi düşündürme ve tedirgin etme
    amacı vardır.

─ Verilmek istenen mesaj yoruma açıktır.

─ Türk edebiyatında Güngör Dilmen’in Canlı
    Maymun Lokantası adlı oyunu ve
    Sabahattin Kudret Aksal’ın Bay Hiç, Melih
    Cevdet Anday’ın Dikkat Köpek Var adlı
    oyunları bu türe örnektir

─ Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” ve
    Eugene Ionesco’nun “Kel Şarkıcı” adlı
    oyunu bu türün ilk örnekleridir.

Share:

24 Mart 2014 Pazartesi

MODERNİZM

MODERNİZM

Modernizm “geleneksel olana karşı çıkarak
alışılmışı yeniye uydurma eğilimi ve düşünce
tarzı” olarak tanımlanabilir.

19.yy da Fransa’da ortaya çıkmış, 1884-1914 yılları
arasında etkili olmuştur. Modernizme göre
20.yy ın ortaya çıkardığı yeni değişiklikler
kalıcıdır, yeni oldukları için de iyi ve güzeldir.
Bunun için de toplum ve dünya görüşü yeniden
gözden geçirilmelidir.

Modernizmin Özellikleri:

 ─ Modernizm, varlıkların göründükleri gibi
     olmadığı düşüncesine dayalıdır.

─ Yerleşik gelenekleri kıran bir anlayış taşır.
    Geleneksel anlatımı ve yapıyı reddeder.
    Geleneksel olanın artık zamanını doldurduğu
    ve yeni bir kültür icat edilmesi gerektiği
    düşüncesine dayanır.

 Modernizm anlayışındaki eserlerde,

─  Kişilerin toplum içindeki yerinden çok
     psikolojik özellikleri ön plana çıkarılır.

─ Anlatmaya bağlı metinlerde diyalog ve
    hikâye - etme yerine bilinç akışı tekniği kullanılır.

─  İnsanın dışındaki toplumsal dünya yalın
     biçimde yansıtılmaz.

─  Tarih yerine efsane tercih edilir.

─  Olaydan çok imgeler ön plana çıkarılır.

─ Sanatsal bir anlatım kullanılır. Çağrışıma,
    şiire has söyleyişlere yer verilir.

─ Alegorik (sembolik) anlatıma önem verilir.

─ İnsanın bireysel bunalımları ve toplumla
   çatışmaları yansıtılır. İnsanın karmaşık bir
   varlık olduğu kabul edilir.

20.yy da gözlemlenen modernizmi modernizm ve
postmodernizm olarak inceleyenler de vardır. Bir
görüşe göre ise modernizm ve postmodernizm
bir hareketin iki farklı açısıdır.
Share:

Cumhuriyet Dönemi Anlatmaya Bağlı Metinler ( Hikaye - Roman )

Cumhuriyet Dönemi Anlatmaya Bağlı Metinler ( Hikaye - Roman )

1) Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Eserler 

- Bu dönemde Milli edebiyat zevk ve anlayışı devam ettirilmiştir.

- Bu dönemde yazarlar Anadolu’ya yönelmiş; halkın ve
 Anadolu insanının yaşama tarzı konu edilmiş, ahlâk bozuklukları,
 yanlış batılılaşma ve hurafeler üzerinde durulmuştur.

- Doğu-Batı karşılaşması işlenmiş, savaş sonrası şehirde ve
 kırsalda sürdürülen hayat, halk-aydın ilişkisi anlatılmıştır.

Temsilcileri

Halide Edip Adıvar

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Reşat Nuri Güntekin

Mithat Cemal Kuntay

Aka Gündüz

Refik Halit Karay

2) Toplumcu Gerçekçi Eserler 

- Toplumcu gerçekçilik 1930’lu yıllardan itibaren önem kazanmış,
1940’ lı yıllarda köye yöneliş başlamıştır.

- Toplumcu gerçekçilerin yöneldikleri temalar: Köylü, işçi, dar
  gelirli insanların sorunları, toplumdaki düzensizlik ve çatışmalar;
  ağa-köylü, öğretmen-imam, halk-yönetici, zengin-fakir,
  güçlü-güçsüz çatışması, köyden kente göçün ortaya
  çıkardığı sorunlar.

- Sanatçıların bu temaları ele alma nedenleri gelişme ihtiyacının
  yanı sıra benimsedikleri ideolojidir.

- Sanatçı, ele aldığı olay ve kişileri bir düşünceyi doğrulamak
  ve haklı göstermek amacıyla oluşturmuş, okuyucuyu kendi
  görüşleri doğrultusunda yönlendirmek istemiştir.

- Sanat eserleri, belli görüşleri ifade etmek için araç olarak
  kullanılmıştır.

- Halkı aydınlatma düşüncesi ile özellikle bazı yöreler konu
  olarak seçilmiştir.

- Yazarlar realizm ve naturalizmden etkilenmiştir.

- Sade bir konuşma dili kullanılmış, kahramanlar bulunduğu
çevreye uygun olarak konuuşturulmuş, güçlü betimlemeler yapılmıştır.

Temsilcileri

Sadri Ertem

Sabahattin Ali

Orhan Kemal

Yaşar Kemal

Muzaffer İzgü

Samim Kocagöz

Kemal Bilbaşar

Kemal Tahir

Fakir Baykurt

Rıfat Ilgaz

Dursun Akçam

Necati Cumalı

Abbas Sayar

Aziz Nesin

Talip Apaydın

3) Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler 

- Bu eserler, insan gerçekliğini farklı yönlerden anlatma
gayreti içine girmiştir.

- Olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin iç dünyası
anlatılmıştır.

- Psikoloji ve psikiyatrideki gelişmelerden yararlanılmış,
insanın ruhsal durumu tasvir edilmiştir.

- Bireyin ruh durumu analiz edilmiş, yalnızlık, yabancılaşma,
bunalım gibi konular işlenmiştir.

- Olay örgüsü değil, bireyin ruhsal durumu ön plandadır.

- Sanatsal bir dil kullanılmıştır.

Temsilcileri

Abdülhak Şinasi Hisar

Ahmet Hamdi Tanpınar

Tarık Buğra

Samiha Ayverdi

Mustafa Kutlu

Selim İleri

Zeyyat Selimoğlu

Peyami Safa

4) Modernizmi Esas Alan Eserler 

- Modernizm akımını benimseyen sanatçılar, geleneksel
 yapıya karşı çıkan bir anlayışı geliştirmişlerdir.

- Toplumdan kaçış, geleneklere karşı çıkma, yalnızlık gibi
 temalar işlenmiştir.

- Bireyin bunalımları ve toplumla çatışmaları anlatılmıştır.

- Diyalog ve hikâye etme yerine bilinç akışı tekniğine önem
  verilmiştir.

- Alegorik anlatıma önem verilmiş; duygu, düşünce ve
davranışlarıyla insanın karmaşık bir varlık olduğu, hayatının
huzursuzluk üzerine kurulduğu kabul edilmiştir.

- Kişilerin toplum içindeki yerinden çok psikolojik özellikleri ön
  plana çıkarılmıştır.

- Anlatımda şiirsel ögelere ve çağrışımlara yer verilmiştir.

- Bu akım yazarları varoluşçu akımdan etkilenmiştir.

Temsilcileri

Sait Faik Abasıyanık

Haldun Taner

Yusuf Atılgan

Vüsat O. Bener

Bilge Karasu

Nezihe Meriç

Attila İlhan

Adalet Ağaoğlu

Ferit Edgü

Rasim Özdenören

Füruzan

Oğuz Atay

Orhan Pamuk

İnci Aral

Oktay Akbal


Cumhuriyet Dönemi şiiri için buraya bakınız.

Cumhuriyet Dönemi kitap özetleri için buraya bakınız.
Share:

Cumhuriyet Dönemi Şiiri

Cumhuriyet Dönemi Şiiri

Cumhuriyet Dönemi şiir topluluklarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

1) Öz Şiir (Saf Şiir) Anlayışını Sürdüren Şiir
    (1920-1940)

Türk edebiyatında saf şiir anlayışı Ahmet Haşim’in “Şiir
Hakkında Bazı Mülahazalar makalesiyle başlamıştır.

Özellikleri:

- Şiir soylu bir sanat olarak kabul edilir. Önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır.

- Her türlü ideoloji şiirden uzak tutulmuş.

- Amaç okurda estetik haz uyandırmaktır.

- Sembolizm etkisi görülür.

- Şiir diline yeni olanaklar katmak amaçlanmıştır.

- Şiirler hissedilmek içindir anlayışı vardır.

- Özgün ve yaratıcı olmak amaçlanır.

- Söyleyiş tarzı, söz sanatları ses benzerlikleri ve kafiyeler ile ahenk sağlanır.

- Şiire özgü düşsellik söz konusudur.

Temsilcileri

Necip Fazıl Kısakürek

Ahmet Hamdi Tanpınar

Ahmet Muhip Dıranas

Ziya Osman Saba

Cahit Sıtkı Tarancı

Yahya Kemal Beyatlı

Ahmet Haşim

Yedi Meşaleciler

2) Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir 
    (1920-1960) 

Özellikleri:

- Topluma hitap etme ihtiyacı görülür.

- Geniş kitlelere hitap etme, onları harekete geçirme, onların temsilcisi gibi görünme amaçtır.

- Savunulan bir görüş vardır.

- Ölçü ve kafiyeye yer verilmemiştir.

- Söylev üslubundan yararlanılır.

Temsilcileri 

Rıfat Ilgaz

Nazım Hikmet Ran

Ercüment Behzat Lav

3) Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir
    (1920-1950) 

Özellikleri:

- Milliyetçilik akımından etkilenilmiştir.

- Hece ölçüsü kullanılmıştır.

- Milli konular işlenmiştir.

- Günlük olaylara şiirde yer verilmiştir.

Temsilcileri

Faruk Nafiz Çamlıbel

Ömer Bedrettin Uşaklı

Şükûfe Nihal Başar

Necmettin Halil Onan

Ahmet Kutsi Tecer

Kemalettin Kamu

Orhan Şaik Gökyay

Arif Nihat Asya

Zeki Ömer Defne

Yusuf Ziya Ortaç

Enis Behiç Koryürek

Orhan Seyfi Orhon

Halit Fahri Ozansoy

Beş Hececiler

Halide Nusret Zorlutuna

4) Garip Hareketi (Birinci Yeni)
    (1940-1950) 

Özellikleri:

- Ölçü ve kafiyeye, sanatlı söyleyişe, şairaneliðe karşı çıkılmıştır.

- Sade bir dille günlük, sıradan olaylar işlenmiştir.

- Açık bir ifade önemsenmiş.

- O güne dek işlenmeyen günlük, sıradan konulara şiirde yer verilmiş.

- Sürrealizm akımından etkilenilmiş.

Temsilcileri

Orhan Veli Kanık

Oktay Rıfat Horozcu

Melih Cevdet Anday 


5) Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir
    (1940-1960)  

Özellikleri:

Kendilerine özgü bir şiir anlayışı geliştirmişler, lirik bir şiir
oluşturmuşlardır.

Temsilcileri 

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Asaf Halet Çelebi

Behçet Necatigil

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Cahit Külebi

Attila İlhan

Necati Cumalı

Sabahattin Kudret Aksal 

6) İkinci Yeni Şiiri
    (1950-1965) 

Özellikleri:

- Soyut bir şiir anlayışı oluşturma amacı vardır.

- Kapalı bir anlatım, imge ve çağrışımlar kullanılmıştır.

- Bilinçaltı ön plana çıkarılmıştır.

- Dadaizm ve sürrealizm etkisi vardır.

- Edebi sanatlara yer verilmiştir.

- Duyulmamış yeni sözcükler oluşturulmuştur.

- Toplumsal sorunlara değinilmemiştir.

- Yalnızlık, bunalım gibi temalar işlenmiştir.

Temsilcileri

Cemal Süreya

Turgut Uyar

İlhan Berk

Edip Cansever

Sezai Karakoç

Ece Ayhan

Ülkü Tamer

7) İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir
    (1960-1980) 

Özellikleri:

- Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak görmüştür.

- Toplumcu şiirler yeniden değer kazanmıştır.

- Şiirde içeriğe önem verilmiş, açık bir anlatım kullanılmıştır.

- Geleneksel söyleyişten yararlanılmıştır.

- İkinci Yeni şiirinin işlediği temaların yerini “ümit, geleceğe inanç,
direnme isteği” gibi temalar almıştır.

Temsilcileri

İsmet Özel

Süreyya Berfe

Nihat Behram

Ataol Behramoğlu

Refik Durbaş


8) 1980 Sonrası Şiir 

Özellikleri:

- Şiir düz yazıya yaklaştırılmıştır.

- Anlatmaya imkan veren temalara yer verilir.

- Türk şiiri geleneğinden yararlanma görülür.

- Yapı ve söyleyişe içerikten daha fazla önem verilmiştir.

- Kapalı ve karmaşık bir anlatım, İkinci Yeni şiirine özgü çağrışımlar
yeniden önem kazanmış, yeni imgeler arayışına girilmiştir.

- Şiire hakim olan belli bir düşünce yoktur.

Temsilcileri

Haydar Ergülen

Hüseyin Atlansoy

Süreyya Berfe

Sedat Umran

Murathan Mungan

Ahmet Erhan

Salih Bolat

Sunay Akın

Adnan Özer 

9)Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri 

Özellikleri:

- Halk şiiri anlayışıyla eser verilmiş, halk şiirinin biçimsel özelliklerine
   uyulmuştur.

- Gurbet, yurt özlemi, yurt sorunları gibi konular işlenmiştir.

- Sade bir dil kullanılmıştır.

Temsilcileri

Aşık Veysel

Aşık Mahzuni Şerif

Aşık Murat Çobanoğlu

Aşık Feymani

Aşık Şeref Taşlıova

Abdurrahim Karakoç

Yaşar Reyhani 

Öz şiir videomuzu seyretmek için buraya tıklayınız.

Cumhuriyet Dönemi hikaye ve roman anlayışı için buraya tıklayınız.
Share:

LYS Edebiyat Konuları

LYS EDEBİYAT KONULARI

2010 yılından itibaren uygulanmaya başlanan LYS sistemi 5 sınavdan oluşmaktadır.( LYS-1- Matematik, LYS-2 Fen, LYS-3 - Edebiyat-Coğrafya, LYS-4 Sosyal Bilimler, LYS-5 Dil sınavıdır.)   LYS 3' te Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 56 soru sorulmaktadır. Soru ağırlıkları her sene değişmekle beraber soruların ortalama 23 tanesi Türkçe konularından gelirken kalan 33 tanesi de edebiyattan gelmektedir.LYS Edebiyat konu dağılımı aşağıdaki gibidir:

Edebiyat Konuları

Güzel Sanatlar ve Edebiyat

Şiir Bilgisi

Söz Sanatları

Düz Yazı Türleri

Sözlü Anlatım Türleri

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

İslamiyet Etkisindeki Türk Edebiyatı

Divan Edebiyatı

Halk Edebiyatı

Batı Edebiyatı / Dünya Edebiyatı

Edebi Akımlar

Tanzimat Edebiyatı

Servet-i Fünun Edebiyatı

Fecr-i Ati Edebiyatı

Milli Edebiyat

Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı

Türkçe Konuları

Sözcükte Anlam

Cümlede Anlam

Paragraf

Sözcük Türleri

Ses Bilgisi

Yazım Kuralları

Noktalama İşaretleri

Sözcükte Yapı

Cümlenin Ögeleri

Cümle Türleri

Fiil Çatısı

Anlatım Bozukluğu

İletişim, Dil ve Kültür

Dillerin Sınıflandırılması


Türkçe bölümünde en fazla soru Anlam Bilgisi sorularından çıkmışken edebiyat bölümünde en fazla soru sorulan konu Cumhuriyet Dönemi Edebiyatıdır.
Share:

22 Mart 2014 Cumartesi

YAPILARINA GÖRE FİİLLER (EYLEMLER)

YAPILARINA GÖRE FİİLLER (EYLEMLER)

Fiiller, yapılarına göre üç grupta incelenir:

1) Basit Fiiller: Yapım eki almamış ve başka bir sözcükle
birleşmemiş fiillerdir. Bir fiil ne kadar çekim eki
alırsa alsın, yapım eki almamışsa basit fiildir.

Sana bu soruyu dün mü sormuştu?

Telefon numaranı nereye yazmıştım?

Onu bugünlerde çok görüyorlarmış.

2) Türemiş Fiiller: Fiil kök ve gövdelerine getirilen fiil
türetme ekleriyle yapılmış sözcüklere türemiş fiiller
denir.

İsimden türemiş fiiller:

Herkes bu ortak görüşte birleşti.

Sıcak hava beni öyle susattı ki!

Onu hepimiz benimsedik.

Fiilden türemiş fiiller:

Bu olaya bütün gün söylendi.

Onun bu sözleri üzerine gülüştük.

Ders notlarını bize yazdırdı.

3) Birleşik Fiiller

Birden çok sözcüğün anlam ve yapı yönünden kaynaşmasıyla
oluşan fiillere birleşik fiil denir.

Birleşik fiiller üç grupta toplanır:

1) Özel (Kurallı) Birleşik Fiiller

Bir zarf fiil ve ona eklenen bir fiilden oluşan fiillere kurallı
birleşik fiil denir. Kurallı birleşik fiiller, bitişik yazılır.

Anlam özelliklerine göre dört grupta incelenir:

a) Yeterlik (Yeterlilik) Fiili: Eylemlere “-e bil-"
eklenerek oluşturulan fiillerdir. Bu fiiller değişik anlamlar
taşıyabilir:

Bütün problemleri yapabildim. (yeterlik anlamı)

Yarın size gelebiliriz. (olasılık anlamı)

Yazıyı hazırladıktan sonra gidebilirsin. (izin anlamı)

Bütün söylediklerinden sonra senin yüzüne nasıl
bakabilmiş? (kınama anlamı)

Yeterlik fiilinin olumsuzunda bil- fiili kullanılmaz,
olumsuzluk eki kullanılır.

yapabilir → yapamaz
gidebilirim → gidemem
söyleyebilirsin → söyleyemezsin

Yeterlik fiilinin olumsuzunda bil- fiili kullanılırsa
eyleme “isteğe bağlılık, ya da “elde olmayan
nedenlere bağlılık” anlamı katılmış
olur.

ödeyebilir → ödemeyebilir, (isteğe göre,
ödememe olasılığı vardır.) ödeyemeyebilir
(elinde olmayan nedenlerle eylemi gerçekleştirememe
olasılığı vardır.)
kazanabilir → kazanmayabilir, kazanamayabilir

b) Tezlik Fiili: Eyleme “-iver-” eklenmesiyle oluşan
eylemlerdir; "tezlik, çabucak yapılma, rica" gibi anlamlar
katar.

Kısa sürede yemeği yapıp sofrayı hazırlayıverdim.
(tezlik anlamı)

Sakin sakin konuşurken ağlayıverdi.
(beklenmezlik anlamı)

c) Sürerlik (Süreklilik) Fiili: Eylemlere “-e kal-, -e
gel-, -e git-, -e dur- eklenerek oluşturulan eylemlerdir.
Sürerlik fiilinde eylemin sürekli olduğu, bir süre devam
ettiği anlamı vardır. "-ıp, -ip, -up, -üp" ekiyle türetilmiş
zarf fiillerle de sürerlik fiili yapılabilir.

Bu haksızlıklar sürüp gitti.
Böyle batıl inanışlar süregeldi.
Manzaraya bakakaldık.
Sen gidedur, ben yetişirim.

Süreklilik fiilinin olumsuzu fazla kullanılmaz. 

uyuyakalmış → uyuyakalmamış

d ) Yaklaşma (Yakınlık) Fiili: "-a, -e" ekiyle yapılmış bazı zarf fiillere “-e yaz-” fiilinin
eklenmesiyle oluşan eylemlerdir.
Bu fiillerde eylemin gerçekleşmediği ancak gerçekleşmesine
çok yaklaşıldığı anlamı vardır.

Yaklaşma fiilinin kullanımı yaygın değildir ve olumsuzu
yoktur.

Yürürken taşa takılınca düşeyazdım.
(az kalsın düşüyordum)

Patlama sesini duyunca korkudan öleyazdık.
(az kalsın / neredeyse ölüyorduk)


Tezlik fiilinin olumsuzu iki biçimde yapılabilir:
yapıvermedi
yapıverdi
yapmayıverdi

DİKKAT 

Yeterlik fiilinin olumsuzunda bil- fiili kullanılmaz
olumsuzluk eki kullanılır.

yapabilir → yapamaz
gidebilirim → gidemem
söyleyebilirsin → söyleyemezsin

Yeterlik fiilinin olumsuzunda bil- fiili kullanılırsa
eyleme “isteğe bağlılık, ya da “elde olmayan
nedenlere bağlılık” anlamı katılmış
olur.

ödeyebilir → ödemeyebilir, (isteğe göre,
ödememe olasılığı vardır.) ödeyemeyebilir
(elinde olmayan nedenlerle eylemi gerçekleştirememe
olasılığı vardır.)

kazanabilir → kazanmayabilir, kazanamayabilir...

2) Yardımcı Fiille Yapılan Birleşik Fiiller

Bazı fiiller hem tek başlarına kullanılarak
yüklem olabilir hem de bir isim unsuruyla birleşik fiil
oluşturabilir. Bir isimle birlikte kalıplaşmış olarak kullanılan
bu fiillere yardımcı fiil denir.

"et-, eyle-, ol-, kıl-, buyur-, yap-, bul-" en çok kullanılan
yardımcı fiillerdir.

Aşağıdaki cümlelerin yüklemleri bu kurala göre oluşturulmuş
birleşik fiillerdir:

Tanıştığımıza memnun oldum.

Biraz daha sabretmelisin bence.

Yeni aldığı kitabı kaybetmiş.

Armağanımızı kabul buyurun.

Bu iş için onu yetkili kıldılar.

Bu tür birleşik fiillerin oluşumu sırasında
isim ögesinde bir ses olayı (ses düşmesi,
ses türemesi) olursa iki sözcük birleşik yazılır:
affet-, hisset-, reddet-, zannet-, kaydol-,
kahrol-…

İsim ögesinde herhangi bir ses olayı olmazsa
iki sözcük ayrı yazılır: fark et-, terk et-, arz
et-, yok ol-…

DİKKAT

Yardımcı fiil olarak kullanılan sözcükler
cümlede tek başına bir anlam taşıyorsa yardımcı
fiil değildir, gerçek fiildir.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler
yardımcı fiil değildir, tek başlarına bir anlama
sahiptir, cümlede yüklem olarak kullanılmıştır.

Dışarda bir kargaşa oldu. (meydana geldi).

Saat beşte okulun önünde ol. (bulun).

Fırındaki kek henüz olmadı. (pişmedi).

Bu yıl meyveler erken oldu. (olgunlaştı).

Bu el yazması kitap beş yüz lira eder. (değerindedir).


3) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller

Bir veya birden çok isimle bir fiilin anlam veya yapı
yönünden kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşan ve fiil olarak
kullanılan söz öbeğine anlamca kaynaşmış birleşik
fiil denir. Bu birleşik fiilin bir kısmında sözcükler
gerçek anlamlarını kaybetmiştir ve deyimleşmiştir.

Aşağıdaki cümlelerin yüklemleri anlamca kaynaşmış
birleşik fiildir:

Ekonomi uzmanları böyle öngörmüş.

Otobüsün geç kaldığını varsayalım.

Onunla konuşmaktan vazgeçtim.

Çok çalışmaktan hasta düştü.

Öğretmenimiz konuşmaya başlayınca kulak kesildik.

Müfettişin geleceğini duyunca etekleri tutuştu.
Share:

19 Mart 2014 Çarşamba

YGS Türkçe Stratejileri

YGS Türkçe Stratejileri

1) Öncelikle kendinize göre alıştığınız bir tekniğiniz, sıralamanız yoksa TM ve sözelcilerin Türkçeden başlamaları, bitirmeden diğer derslere geçmemeleri iyi olacaktır. Türkçeyi bırakıp tarih, coğrafya sorularına dalanlar veya matematik sorularıyla inatlaşanlar, sınav sonunda Türkçe sorularına bakıp panik yapacak, o paragraflar gözünde bir kat daha büyüyecek.
Tabii benim kendime göre bir sıram var diyorsanız başka...

2) Türkçeyi kendi süresi içinde bitirmeye çalışın, yani 40 soruyu 40 dakikada. Oldu ki sorular beklediğimizden uzun geldi (Daha önce olduğu gibi) "Allah'ımm bu ne" demeyin, sakin olun ve yine de süreyi çok aşmamaya çalışın.Uzun soru zor soru demek değildir, 2012 YGS ' de sorular uzun gelmesine rağmen kolay çözülebilirdi; 2013 YGS' ye girenler ise kısa soru kolaydır anlayışıyla dikkatsizlikten yanlış yaptılar. ÖSYM paragrafları açık ve net, tam olarak anladığınızda büyük ihtimalle çoğu soruyu doğru çözebilirsiniz.Soruyu dikkatlice düşünün ve öyle cevaplayın.

3) Sorulardan değil sizden kaynaklı sebeplerle ( sıkıldınız,soru zor geldi vs.)  yetiştiremezseniz yine de panik yapmayın, sağa sola bakıp da "O Türkçeyi bitirmiş." , " Bu şuna geçmiş." , "Herkes yaptı ben geride kaldım." anlayışıyla ağlamaklı bir hale bürünmeyin.

4) Sınav sırasında gözünüz saatte olsun.Saatle birlikte hareket etmeye çalışın.(Panik olmuş bir şekilde değil tabii :) )

5) Eğer bir soru çok uğraştırırsa hiç vakit harcamayın, sorular bitince baktınız vakit var tekrar dönersiniz.

6) Kodlamayı kesinlikle sona bırakmayın yetişmez ayrıca kaydırma ihtimali de var. Aynı sayfadaki soruları birlikte kodlayabilirsiniz. Dörderli, beşerli gibi.

7) Soruları doğru yere kodladığınızdan emin olun ( Türkçeyi kendi bölümüne )

8) Eğer dikkatiniz çok dağılırsa veya aklınızın hiç almadığını düşünürseniz 15-20 saniye ara verebilir, dışardaki ağaçlara, gökyüzüne (dalga geçmiyorum) bakabilirsiniz. Aman çok kaptırmayın :) Türkçe insanı bitirebiliyor bildiğiniz gibi.

9) Zor görüp de hiçbir soruyu okumadan geçmeyin, özellikle dil bilgisi kısmında, belki yapabileceğiniz bir sorudur. Bakmadan anlayamazsınız.

10) Sorunun tamamının altını çizmeyin, hem vakit kaybettirir hem de yeterince anlayamaz tekrar okumak zorunda kalabilirsiniz.Cevaba götürecek önemli noktaların altını çizebilirsiniz.

11) Paragraf sorularında önce sorunun sonra paragrafın okunması gerektiğini zaten herkes biliyor, geçiyoruz :)

12) "Zorsa herkese zor." mantığını da herkes biliyor onu da geçiyoruz ;)

13) Bir soru kolay diye hemen atlamayın, "Aa ne kadar kolay!" diye bildiği konuyu yanlış yapanlar da var.Baştan sona dikkatlice okuyun."Beni bir sen anladın, sen de yanlış anladın." mantığına dönmesin iş.

14) Soruları sırayla değil de çaprazlama (ben böyle diyorum) çözebilirsiniz, yani 1'in ardından 4'ü,sonra 3 ve 2' yi gibi.Baktınız gözünüz tutmadı atlayın başka soruya. Ama arada kalan soruları işaretleyin ki atlanmış hiçbir soru kalmasın.

15) Yanlışları eleyerek gitme yöntemi bir seçenek üzerinde karar kılmanızı kolaylaştırabilir.Az çok bildiğiniz konularda eleme yapmaya çalışın. Hiç bilmiyorsanız sakın atmayı denemeyin.

16) Paragrafta kendi düşüncenizi değil soruda isteneni arıyorsunuz, dikkat edelim.

17) Altı çizili yoktur , değinilmemiştir gibi ifadelere dikkat edin, sonradan "Yanlış okudum, gitti soru." demeyin.

18) Son olarak söylemesi bana kolay olsa da lütfen stres yapmayın.

Hepinize başarılar. :)

Bu yazıyı video olarak görüntülemek için buraya tıklayınız.

Özge Şen 

Türkçe Öğretmeni


Share:

18 Mart 2014 Salı

Dilin İşlevleri

Dilin işlevlerini kısaca ve en özet haliyle anlatmak gerekirse şöyle açıklayabiliriz:

1) Göndergesel İşlev

Dilin bilgi verme işlevidir. Göndergesel cümle veya paragraflar karşı tarafa bilgi aktarma amacı taşır.

Örnek: Yarın hava soğuk olacak.

             Orhun Abideleri 8. yüzyıldan kalmadır.
             Beşiktaş otobüsü saat dokuzda.

2) Alıcıyı Harekete Geçirme

Amaç, alıcının bir işi yapmasını sağlamaktır.

Örnek: Kitaplarınızı açın.

3) Dil Ötesi İşlevi

Dil kurallarıyla ilgili açıklama yapma amacı taşır.

Örnek: Zamirler, ismin yerini tutar.

4) Şiirsel İşlev

Sanatsal bir anlatım söz konusudur.

Örnek: Yaş otuz beş, yolun yarısı eder...

5) Heyecana Bağlı İşlev 

Duygu ve heyecanları dile getirme amacı vardır.

Örnek: Onu çok özlüyorum.

6) Kanalı Kontrol İşlevi

Kanalın iletiyi iletmeye uygun olup olmadığı kontrol edilir.

Örnek : Beni anladınız mı?
Share:

5 Mart 2014 Çarşamba

Zarf Türleri - Çalışma Kağıdı

Zarf Türleri - Çalışma Kağıdı

1) Aşağıdaki cümlelerde yer alan zarfları ve zarfların
çeşitlerini yazın.

a) Derse hep geç geliyordu.
....................................................................

b) Yavaşça pencereyi açıp dışarı baktım.
....................................................................

c) Sessiz durur musun, başım çok ağrıyor.
....................................................................

d) Evden erken çıkın, yoksa zor yetişirsiniz.
....................................................................

e) Havalar epeyce soğudu.
....................................................................

f) Niçin bizimle gelmedin?
....................................................................

g) Hayatta hiçbir şeyi çalışmadan kazanamazsın.
....................................................................

h) Buraya gelince onu görme fırsatı buldum.
....................................................................

i) Güneş doğar doğmaz yola çıktık.
....................................................................

j) İki hafta önce bu işe başladım.
....................................................................

k) Benimle böyle konuşmamalısın.
....................................................................

l) Hastayken bir adım ileri gidecek halim yoktu.
....................................................................

m) Beni iyi anlayamamışsın.
....................................................................

2) yukarı
 
    hızlı

    nasıl

    ne zaman

    çok
 
    daha

Yukarıdaki sözcükleri zarf görevinde kullanarak
cümleler kurun ve bu cümlelerden kısa bir
metin oluşturun.
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
3) Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin türünü 
bulun.

Hafta sonu burası kalabalık oluyor.

Bana çok sıcak davrandı.

İyi bir insan olduğunu biliyorum senin.

Bugün çoğu gelmemiş.

Ne güzel bir manzara.

Biraz önce aşağıya indi.

Bunlara çok sevindim.

Bu yemek bana ağır geldi.



4) Dışarıda güneş ışıl ışıl parlıyordu. Böyle bir günde
evde oturmak bana zor gelmişti. O kötü kış
ayları gitmiş, baharın gülümseyen yüzü kendini
yavaş yavaş göstermeye başlamıştı. Yukarı çıkıp
terasta hava almaya karar verdim. Dünkünden
daha sıcak bir hava vardı.

Bu parçada yer alan zarfları bularak türlerini
belirtin.

1. ........................................................................
2. ........................................................................
3. ........................................................................
4. ........................................................................
5. ........................................................................



5) Önceki eserlerimi tekrar gözden geçiriyorum. Hiç
biri bana yeterli gelmiyor. Eskiden yazdıklarımda
bir kusur buluyorum her zaman. Son yazdıklarım
ise eskilerden daha iyi oldu. Neden şimdiye kadar
böyle yazamadım? Sanırım belli bir tecrübeye
ulaşmakla ilgili.

Yukarıdaki parçada kullanılan zarfları ve türlerini
yazın.

............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
6) İnsan, yapılan övgülerden çoğu zaman mutluluk
duyar. Eleştiriler ise onu oldukça incitir. Oysa insanoğlu
övgüye de eleştiriye de akılcı yaklaşmalıdır.
Çünkü övgü var olanları güçlendirir. Eleştiri
de yanlışları göstererek insanı doğruya ulaştırır.
Böylece insan bulunduğu konumdan ileri gider ve
başarıya ulaşır.

Yukarıdaki parçada altı çizili zarfların hangi
zarf türü olduğunu yazın.

............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................
............................................................................

CEVAPLAR 

1) a) hep → zaman zarfı, geç → durum zarfı,

b) yavaşça → durum zarfı, dışarı → yer - yön zarfı,

c) sessiz → durum zarfı, çok → miktar zarfı,

d) erken → durum zarfı, zor → durum zarfı,

e) epeyce → miktar zarfı,

f) niçin → soru zarfı,

g) çalışmadan → durum zarfı,

h) buraya gelince→ zaman zarfı,

i) güneş doğar doğmaz → zaman zarfı,

j) iki hafta önce → zaman zarfı,

k) böyle → durum zarfı,

l) hastayken → zaman zarfı, ileri → yer - yön zarfı,

m) iyi → durum zarfı

3) Altı çizili sözcüklerin türü sırasıyla şöyledir: zarf,
     zarf, sıfat, zamir, sıfat, isim, zarf, zarf

4) ışıl ışıl → durum zarfı, böyle bir günde → zaman
    zarfı, yavaş yavaş → durum zarfı, yukarı → yer -yön zarfı, daha → miktar zarfı.

5) tekrar → durum zarfı, yeterli → durum zarfı, eskiden → zaman zarfı, her zaman → zaman zarfı

    daha→ miktar zarfı, neden → soru zarfı, şimdiye kadar→ zaman zarfı, böyle → durum zarfı

6) çoğu zaman → zaman zarfı,
    oldukça → miktar zarfı,
    akılcı → durum zarfı,
    yanlışları göstererek → durum zarfı,
    ileri → yer - yön zarfı
Share:

Soru Zarfları - Çalışma Kağıdı

Soru Zarfları - Çalışma Kağıdı

A) Aşağıdaki cümlelerde soru anlamı hangi sözcükle sağlanmıştır, bulun.

1) Beşiktaş'a nasıl gidebilirim?

2) Okullar ne zaman açılacakmış?

3) Bize ne bakıyor öyle?

4) Doğum gününde sana ne almış?

5) Bunu nereden bilebilirim?

6) Bu bilgiyi hangi şubeden öğrenebilirim?

7) Onunla ne kadar konuştunuz?

8) Bu işlerle kim ilgileniyor?

9) Geleceğini neden haber vermedin?

B) Aşağıdaki cümlelerde "nasıl" sözcüğünün soru
sıfatı mı soru zarfı mı olduğunu yazın.

1) Nasıl bir insandı Türkçe öğretmenin?
(…………..)

2) Bunu nasıl daha önce anlayamadın?
(……………)

3) Günün nasıl geçti? (……………)

C) Aşağıdaki cümlelerde "ne" sözcüğünün görevini
bulun.

Ne dönüp duruyor havada kuşlar?

Bu konuda ne yapabiliriz?

Dışarıda ne duruyorsun?

Ne tür bir iş istiyorsun?



CEVAPLAR

A) 1) soru zarfı,

     2) soru zarfı,

     3) soru zarfı,

     4) soru zamiri,

     5) soru zarfı,

     6) soru sıfatı,

     7) soru zarfı,

     8) soru zamiri,

     9) soru zarfı

B) 1) soru sıfatı,

     2) soru zarfı,

     3) soru zarfı

C) zarf / zamir / zarf / sıfatı


Share:

Yer Yön Zarfı, Azlık Çokluk Zarfı - Çalışma Kağıdı

Yer Yön Zarfı, Azlık Çokluk Zarfı - Çalışma Kağıdı

1)Aşağıdaki cümlelerde yer - yön bildiren sözcüklerin
türünü yazın.

a) Yolun ilerisinde bekliyorum seni.

b) Bir şey almak için dışarı çıktı.

c) Araba yavaş yavaş geri gitti.

d) İçerisi çok sıcaktı.

e) Biraz ötede onunla karşılaştık.

f) İleri yürüyünce aradığımız adresi bulduk.

g) Yukarı kata birileri taşınmış.

2)Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere
verilen anlamlara göre uygun olan zarflardan
birini getirin.

a) ……… güzel bir iş yapmışsın. (aşırılık anlamı)

b) Artık ………. fazla çalışmalısın. (üstünlük anlamı)

c) Bu yemeği ………. iyi yapan odur. (en üstünlük anlamı)

d) ……… kolay bir sınavdı. (aşırılık anlamı)

3) Azlık - çokluk zarfları fiil ya da fiilimsilerin yanı sıra
sıfat veya zarfların anlamını da belirtebilir.
Aşağıda azlık - çokluk zarfının hangi görevde
kullanıldığını bulun.

a) Bu sınava çok çalışmıştım.
     (fiilin miktarını göstermiş)

b) Gayet başarılı bir öğrencidir.

c) Dün onunla epeyce yürüdük.

d) Kendine aşırı güvenmesi güzeldi.

e) Bunu daha kolay bir yolu yok mu?

f) Çok sessiz, sakin biriydi.


CEVAPLAR


1) a) ilerisinde → isim,

   b) dışarı → zarf,

   c) geri → zarf,

   d) içerisi → isim,

   e) ötede → isim,

   f) ileri → zarf,


   g) yukarı → sıfat

2) Cevaplar sırasıyla şöyledir:
     pek / çok, daha, en, çok, pek

3) b, e, f → sıfatın anlamını derecelendirme
    c → fiilin miktarını gösterme
    d → fiilimsinin miktarını gösterme

Share:

Zaman Zarfları - Çalışma Kağıdı

Zaman Zarfları - Çalışma Kağıdı

A) Aşağıdaki cümlelerdeki zaman zarflarını altını
çizerek gösterin.

a) Karnemi alır almaz tatile gideceğim.

b) Akşamı beklemeyelim, saat ikide buluşalım.

c) Şimdiye kadar bunu hiç bilmiyordum.

d) Bu ödevi hemen şimdi yapıp bitirmelisin.

e) Biraz önce buradaydı, şimdi nerde bilmiyorum.

f) Dün buluşup eski günlerden konuştuk.

g) Bu hafta onu hiç görmedim.

h) Yarın sabah yola erken çıkacağız.

B) Aşağıdaki cümlelerden hangisindeki zaman
bildiren sözcük zaman zarfı görevinde kullanılmıştır?

a) İki saate kadar İstanbul'da olurum.

b) Bu şehrin akşamları soğuktur.

c) Seni sonra telefonla arayıp haber vereceğim.

d) Yaz tatilini sabırsızlıkla bekliyorum.

e) Kursa ilkbaharda başlayacağım.



CEVAPLAR

A) a) karnemi alır almaz,

     b) saat ikide,

     c) şimdiye kadar,

     d) hemen şimdi,

     e) biraz önce, şimdi,

     f) dün,

     g)bu hafta,

     h) yarın sabah

B) a, c ve e’de kullanılmıştır.
Share:

Durum Zarfları - Çalışma Kağıdı

Durum Zarfları - Çalışma Kağıdı

A) Aşağıdaki cümlelerdeki durum zarflarını altını
çizerek gösterin.

a) Törende çok etkili konuştu.

b) Ayrılırken bana hüzünlü bakmıştı.

c) Evin kapısı açık kalmış.

d) Yere düşen kâğıdı yavaşça aldı.

e) Bugün hava yağmurlu geçecek.

f) Onunla konuşarak yürümek güzeldi.

g) Seni tekrar görmek istiyorum.

B) Durum bildiren sözcükler isimden önce
gelip ismi nitelerse niteleme sıfatı, fiil veya
fiilimsiden önce gelip onu nitelerse durum
zarfıdır.

Buna göre aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin
durum zarfı mı, niteleme sıfatı mı olduğunu
yazın.

a) Benimle çok güzel konuştu.
                       (.......)

b) Yüzü hastalıktan sapsarı görünüyor.
                               (.......)

c) Güzel bir konuşma yaptı.
    (.......)

d) Elindeki soğuk suyu dikkatle taşıyordu.
                 (.......)

e) Bana neden soğuk davrandığını anlayamadım
                       (.......)


CEVAPLAR 


A) a) etkili,
b) hüzünlü,
c) açık,
d) yavaşça,
e) yağmurlu,
f) konuşarak,
g) tekrar

B) a) durum zarfı ,
     b) durum zarfı,
     c) niteleme sıfatı,

     d) niteleme sıfatı,
     e) durum zarfý
Share:

Zamir Türleri - Çalışma Kağıdı

Zamir Türleri - Çalışma Kağıdı

1) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurun.

a) "Ben , sen, o, biz, siz, onlar" sözcükleri .............. zamirleridir.

b) "herkes, bazısı, birkaçı" gibi varlıkların adının yerini belirli belirsiz tutan sözcükler .............. zamiridir.

c) .............. zamirleri, varlıkların yerini soru yoluyla tutan sözcüklerdir.

d) "Şunları alın buradan." cümlesinde altı çizili sözcük .............. zamiridir.


2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek halinde zamir kullanılmıştır?

a) Senin saçın da onunki kadar güzel olmuş.

b) Akşamki konsere bilet bulamadık.

c) Bu kitap ne zaman piyasaya çıkmış?


3)Aşağıdaki parçalarda kullanılan zamir türündeki sözcükleri bulun.

Ben senin gibi olamam. Oralarda tek başıma yaşayamam.
Büyük kentin kalabalığı içinde olmam lazım.
Kendimi yalnız hissederim yoksa. Birçoğuna tuhaf gelebilir
bu. Ama içimden başka bir şey de gelmez.


Bunun böyle olacağını bilmiyordum
ben. Tahmin bile etmiyordum. Herkes düşüncelerinde
yanılabiliyor işte. Bakalım hayat
bize başka ne gösterecek?


CEVAPLAR  


1) a) kişi,
    b) belgisiz,
    c) soru,
    d) işaret

2) a'da onunki kelimesinde ki eki ismin yerini tutan ilgi zamiridir.

3) Kişi zamirleri: ben, senin, ben, bize.
    Belgisiz zamirler: birçoğuna, şey, herkes.
    İşaret zamirleri: oralarda, bu, bunun.
    Soru zamiri: ne.
    Dönüşlülük zamiri: kendimi.
Share:

Zamir - Çalışma Kağıdı

Zamir - Çalışma Kağıdı

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüğün türünü isim - sıfat veya zamir türlerinden hangisi olduğunu belirleyin.

1) Bu olay kimilerini çok sevindirmişti.

2) Eski bir arkadaşım yarın beni ziyaret edecek.

3) Tatile kara yoluyla gitmeyi düşünüyoruz.

4) Yarın gelemeyecekmiş; bu, beni çok üzdü.

5) Bu rüzgar her vakit böyle esmeyecek.

6) Onu gördüğümüzde nereden geliyordu acaba?

7) Bunları kendisiyle de konuşmuştuk.

8) Seninle güzel günler geçirmiştik.

9) Lavanta kokuları gelirdi uzak mahallelerden.

10) Onu arayıp bu haberi verelim.

11) Bu konuyla ilgili neyi anlamadın?

12) İki lira daha verirsen hesap tamamlanıyor.

13) Söylediklerimin hepsini düşünmeni istiyorum.

14) Çıkış ziline kaç dakika kaldı?

15) Evden çıkarken onları çekmeceye koymuştum.

16) Kırmızı ceket, üstünde güzel duruyor.

17) Yarın resim sergisinin açılışına gideceğiz.

18) Sen de gelecek misin bizimle?

19) Çocuklardan birini buralarda görmüştüm.

20) Sana söylemek istediğim bir şeyler var.

21) Orası bana çok uzak olduğundan gidemedim.

22) Birkaç kişiyi daha düğüne davet ettim.


CEVAPLAR 

1) belgisiz zamir
2) niteleme sıfatı,
3) isim,
4) işaret zamiri,
5) belgisiz sıfat,
6) soru zamiri,
7) dönüşlülük zamiri,
8) isim,
9) isim,
10) kişi zamiri,
11) soru zamiri,
12) sayı sıfatı,
13) belgisiz zamir,
14) soru sıfatı,
15) işaret zamiri,
16) niteleme sıfatı,
17) isim,
18) kişi zamiri,
19) belgisiz zamir,
20) belgisiz zamir,
21) işaret zamiri,
22) belgisiz sıfat
Share:

4 Mart 2014 Salı

Sıfat Türleri - UYGULAMA

Sıfat Türleri - UYGULAMA

1) Akdeniz'in tragedyası güneşe bağlıdır, kuzeydeki
gibi sislere değil. Kimi akşamlar, denizin üstüne,
dağların eteğine, küçük bir koyun pürüzsüz
kıvrımı üzerine gece çöker ve o zaman uğultulu
yoğun sular koyu karanlıklara bürünür.

Yukarıdaki parçadaki sıfatları ve türlerini yazın.

1. ................... 2. ................... 3. ......................
4. ................... 5. ................... 6. ......................
7. ...................

2) Irmağa doğru giden .......... yol, göz alabildiğine
uzanan şeftali bahçeleri arasından geçerdi.
.......... şeftaliler dallardan taşardı. .......... günlerle
geçen .......... bir yaz mevsimi boyunca ağaçların
.......... gölgesinde oturmak keyifliydi. .......... güneş,
ağaçların tepelerinde .......... meyveleri pişirirken
toprakta birbiri ardınca yoncalar fışkırırdı.

Yukarıdaki parçada boş bırakılan yerlere aşağıda
verilen sıfatlardan uygun olanlarını getirin.

toprak
serin
kızgın
bu
bütün
sıcak
mis kokulu

3) Aşağıdaki cümlelerde soru sıfatlarını gösterin
ve soruları cevaplayarak bu cevabın
hangi sıfat türünde olduğunu yazın.

a) Çocuklara kaçar lira verelim?
..........................................................................
..........................................................................
b) Düğünde hangi elbiseyi giyeceksin?
..........................................................................
..........................................................................
c) Eviniz kaçıncı kattaydı?
..........................................................................
..........................................................................
d) Sana nasıl bir cevap verdi?
..........................................................................
..........................................................................

e) Akşam yemeğe kaç kişi gelecekmiş?
..........................................................................
..........................................................................
f) Bu nasıl bir düşünceydi?
..........................................................................
..........................................................................

4) Ne hoştur kırlarda yazın uyumak
Bulutlar ufukta beyaz bir yumak
Ağaçlar bir derin hulyaya varmış
Saçında yepyeni teller ağarmış

Baş yorgun, yaslanır yeşil otlara
Göz dalgın, uzanır ta bulutlara
Öğleyin bu uyku bir aralıktır
Saf hava bir kanat gibi ılıktır

O zaman gönülde ne varsa diner
Yüzlere tülümsü bir buğu iner
Erirken sıcakta yaz kokuları
Ne hoştur, ne hoştur kır uykuları

a) Bu şiirdeki niteleme ve belirtme sıfatlarını
bularak yazın.

b) Şiirden küçültme ve pekiştirme sıfatına örnek
gösterin.



CEVAPLAR 

1) kimi - belgisiz / küçük - niteleme / bir - belgisiz /
    pürüzsüz - niteleme / o - işaret / uğultulu - niteleme
    / yoğun - niteleme / koyu - niteleme

2) toprak / mis kokulu / sıcak / bütün / serin / kızgın
    / bu

3) a) kaçar - beşer - sayı
         bu - işaret
         üçüncü - sayı
         güzel - niteleme
         on - sayı
         tutarlı - niteleme

b) hangi

c) kaçıncı

d) nasıl

e) kaç

f) nasıl

4) a) Niteleme sıfatları: beyaz, derin, yepyeni, yeşil,
        saf, tülümsü.

        Belirtme sıfatları: bir, bir, bu, bir, bir, o, bir.

b) Küçültme sıfatı: tülümsü


    Pekiştirme sıfatı: yepyeni
Share:

2 Mart 2014 Pazar

Sıfatlarda Yapı - ETKİNLİK

Sıfatlarda Yapı - ETKİNLİK

A) Aşağıdaki cümlelerde yer alan sıfatları yapısına göre inceleyin.

1) Sarı saçlı kızın anlattıklarını dinledik.

2) Takımımız maçta üç gol attı.

3) Çekingen bakışlarla etrafını seyrediyordu.

4) Gelecek kış İstanbul' a geleceklermiş.

5) Aralık pencereden içeri soğuk giriyordu.

6) Üç saattir seni aradım.

7) Dalı kırık ağaç, fırtınada devrilmiş.

8) Sararmış yaprakları süpürerek kapının önünden uzaklaştırdı.

9) Pembe çiçekli ağaç ne güzel görünüyor.

10) Çürük elmaları diğerlerinden ayırır mısın?

11) Buralarda kiralık ev bulmak biraz zor.

12) Buzlu bir içecek ister misiniz?

13) Birtakım işler beni bekliyor bugün.

14) Kırk yıllık arkadaşıyla arası açılmıştı.

15) İki katlı evde yapayalnız yaşıyormuş.

B) Aşağıdaki parçalarda yer alan sıfatları yapılarına göre inceleyin.

1) Bursa biraz geride kalmıştı artık. İlerlediğimiz arazi, verimli bir arazi. Her yerden suyun fışkırdığı sulak
topraklar ... Bu yol sekiz kilometre daha böyle uzayıp gidiyor.

2) Ölümünün üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen öykülerindeki eşsiz tat hiç kaybolmadı. Modern hikayeciliğin en önemli öncüsü kabul edildi. Yaşadığı dönemin toplumsal tablosunu, sisli gerçeklerini eserlerinde yansıttı. Her zaman usta ve nitelikli bir yazar olarak görüldü.


CEVAPLAR 

A) 1) sarı saçlı - kurallı birleşik sıfat

     2) üç - basit

     3) çekingen - türemiş

     4) gelecek - türemiş

     5) aralık - türemiş

     6) üç - basit

     7) dalı kırık - kurallı birleşik

     8) sararmış - türemiş

     9) pembe çiçekli - kurallı birleşik sıfat

     10) çürük - türemiş

     11) kiralık - türemiş

     12) buzlu - türemiş / bir - basit

     13) birtakım - birleşik

     14) kırk yıllık - söz öbeği

     15) iki katlı - kurallı birleşik sıfatı

     B) 1) ilerlediğimiz - türemiş / verimli - türemiş /
             bir - basit / her - basit / sulak - türemiş / bu -
             basit / sekiz - basit.

          2) yüz - basit / eşsiz - türemiş / modern - basit
            / önemli - türemiş / yaşadığı - türemiş /
            toplumsal - türemiş / sisli - türemiş / her - basit
           / usta - basit / nitelikli - türemiş
Share:

Adlaşmış Sıfat - ETKİNLİK

Adlaşmış Sıfat - ETKİNLİK

1) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri
doldurun.

a) Niteleme sıfatlarının çekim eki alarak tek
başına isim gibi kullanılmasıyla ….. sıfat
oluşur.

b) Adlaşmış sıfatlar sözcük türü olarak sıfat
değil, ….. görevindedir.

2) Aşağıdaki cümlelerde verilen niteleme sıfatlarından
adlaşmış sıfat oluşturun.

Örnek: Sarı elbiseyi daha çok beğendim.
Sarıyı

a) Korkak insanlar doğru söylemeye cesaret
edemez.

b) Soğuk havalar yüzünden dışarı çıkamıyoruz.

c) Birkaç kişi zor işi görünce gitti.

d) Geçen güzel kızı tanıyor musun?

e) Sinemada sadece küçük çocuklar vardı.

f) Trajedilerde soylu insanlar kahraman olarak
seçilir.

3) Aşağıdaki cümlelerde adlaşmış sıfat varsa
(+), yoksa (-) ile gösterin.

a) Birkaçı söylediklerimi hiç dinlemedi.

b) Böyle tembellik edersen bu dersten kalacaksın.

c) Küçüğe seslenerek onu yanına çağırdı.

d) Kolayların hepsini yapıp bitirdim.

e) Yeşil elbiseli kız, bu okula yeni gelmiş.

4) Aşağıdaki parçalarda adlaşmış sıfatları bulun.

a) Bu işte ilerleme kaydedebilmek için yeni fikirlere
ihtiyacımız var. Eskileri bir kenara bırakalım
demiyorum. Sürekli birbirimizin yanlışını bulmaya
çalışmak yerine birbirimize faydalı olmaya çalışırsak
daha iyileri başaracağımızı göreceksiniz.


b) Bana gösterilen elbiseler arasında en çok kırmızıyı
beğendim. Bu sıcaklarda yeni bir giysiye
ihtiyaç duymuştum. Eskilere bakıp neyin lazım
olduğuna karar verdikten sonra çarsıya çıktım.
Bütün gençler dışarıdaydı. Ben de kendimi bu
kalabalığın arasına attım. Günün sonunda bir
şeyler almış, mutlu bir şekilde evime dönmüştüm.

CEVAPLAR 

1) a) adlaşmış
    b) isim

2) a) korkak insanlar - korkaklar

    b) soğuk havalar - soğuklar

    c) zor işi - zoru

    d) güzel kızı - güzeli

    e) küçük çocuklar - küçükler

    f) soylu insanlar - soylular

3) a) -, b) -, c) +, d) +, e) -

4) a) eskileri, yanlışını, iyileri

    b) kırmızıyı, sıcaklarda, eskilere, gençler

Share:

Sıfatlarda Derecelendirme - ETKİNLİK

Sıfatlarda Derecelendirme - ETKİNLİK

1) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurun.

a) Sıfatlarda "-cik, -ce, -msi, -mtırak" ekleriyle
yapılan sıfatlara ............ denir.

b) Sıfatlarda derecelendirme ............, ...........,
............ gibi zarflarla yapılır.


2) Aşağıdaki cümlelerde küçültme sıfatı varsa
+, yoksa - ile gösterin.

a) Üstündeki yeşilimsi kazak gözleriyle uyum
içindeydi.

b) Beni azıcık anlasaydın keşke.

c) Küçücük bir kulübede yaşıyordu.

d) Onu iyice dinledin mi derste?

e) Ağırca bir çanta taşıyordu.

3) Aşağıdaki cümlelerde sıfatlara küçültme eklerinden
uygun olanı getirerek küçültme sıfatı
oluşturun.

a) Çocuk, küçük elleriyle oyuncağı tutmaya
çalıştı.

b) Duvarlar sarı bir renge boyanmıştı.

c) Elinde iri bir taş vardı.

4) a) Ahşap evlerin sıralandığı daracık, taş döşemeli
sokaklardan bir müzik sesi duyulurdu.
 Bu cümledeki küçültme sıfatını yazın.


b) Genişçe bir oda ve rahat bir koltuk. O sıralar tek istediğim,
bu koltuğa güzelce yerleşip, kahvemi
yudumlamaktı. Kendi küçücük dünyam bana yetiyordu.
Odamın yeşilimsi Ferahlığı içinde dinlenmek…
Benim için huzur buydu.
Bu parçadaki küçültme sıfatlarını yazın.


c) Soğukça bir yılbaşı akşamıydı. Sokaklarda
kimsecikler yoktu. Küçücük bir kız, üstündeki eski
püskü kıyafetlerle bu soğukta tek başınaydı.
Sarımsı saçları, zaten zayıf olan yüzünü iyice
zayıflamış gösteriyordu.
Bu parçadaki küçültme sıfatlarını yazın.


CEVAPLAR

1) a) küçültme sıfatı
    b) kadar, daha, en

2) a) +, b) -, c) +, d) -, e) +

3) a) küçücük elleriyle
    b) sarımtırak bir renge
    c) irice bir taş

4) a) daracık
    b) genişçe, küçücük, yeşilimsi

    c) soğukça, küçücük, sarımsı
Share:

Pekiştirme Sıfatları - ETKİNLİK

Pekiştirme Sıfatları - ETKİNLİK

1) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurun.

a) Pekiştirme sıfatları ….. harflerinden birinin
sıfatın ilk ünlüsünden sonra getirilmesiyle
yapılabilir.

b) Anlamı çeşitli yollarla güçlendirilmiş sıfatlara
….. denir.

2) Aşağıdaki cümlelerde pekiştirme sıfatı olup olmadığını bulun.

a) Bu sahil kasabasında yapayalnız yaşıyormuş.

b) Güneşin kıpkırmızı ışıkları muhteşem görünüyor.

c) Dışarıda serince bir hava var.

d) Güzel mi güzel bir kızdı.

3) Aşağıdaki niteleme sıfatlarını pekiştirme sıfatı haline getirin.

a) Beyaz güller odaya çok yakışmıştı.

b) Sarı yüzünden, hasta olduğu belliydi.

c) Bu uzun yol yürümekle bitmez.

d) Onun için korkma, sağlam bir insan o.

4) Aşağıdaki parçalarda pekiştirme sıfatlarını bulun.

a) Koyu mavi gözleri, sapsarı saçları ve çilli yüzüyle
sevimli bir kızdı. Gözlerini koskocaman
açarak merakla etrafını seyrederdi. Küçücük elleriyle
annesinin elinden tutup her gün bu parktan
geçerdi.

b) Pırıl pırıl suların ortasında durduk ve güneşin
kıpkızıl ışıklarını seyrederek birbirimize baktık.
Masmavi deniz ve uzanıp giden ışıl ışıl sular.
Onunla yapayalnız yaptığımız yürüyüş... Bundan
daha güzel bir ortam olamazdı.

c) Gittikçe kararan gökyüzünde yıldızlar ışıldamaya
başlamış, uzanıp giden bembeyaz tepeler,
karlı karlı yemyeşil çam ağaçları, kışın bu soğuk
mu soğuk havasında iyice buz kesmişti. Ormanda
hiç ses yoktu. Uzaklardaki bir köyün evlerinden
görünen ışıklar belli belirsiz göz kırpıyordu
sadece.


CEVAPLAR 

1) a) m, p, r, s
    b) pekiştirme sıfatı

2) a) -, b) +, c) -, d) +

3) a) bembeyaz güller
    b) sapsarı yüzü
    c) upuzun yol
    d) sapasağlam bir insan

4) a) sapsarı, koskocaman, küçücük
    b) pırıl pırıl, kıpkızıl, masmavi, ışıl ışıl, yapayalnız
    c) bembeyaz, karlı karlı

Share:

Belirtme Sıfatları - ETKİNLİK

Belirtme Sıfatları - ETKİNLİK

A) Aşağıdaki cümlelerde belirtme sıfatlarını ve türünü ( işaret, sayı,soru, belgisiz ) bulun.

1) Büfeden soğuk bir su aldım.

2) Arkadaşlarımın birçoğu bu geziye katılacak.

3) Bana hiçbir kötü söz söylemedi.

4) O semte nasıl gideceğini biliyor musun?

5) İki takım da maçta çok güzel oynadı.

6) En son hangi kitabı okudun?

7) Bütün insanlar bunu merak ediyordu.

8) Dün herkese üçer kitap dağıtıldı.

9) Böyle soruları hiç yapamıyorum.

10) Ekmekten sadece yarım dilim yedi.

B) Aşağıdaki parçalarda belirtme sıfatlarına beşer örnek bulun.

1) Değişen bir dünyanın edebiyatının değişmesi
çok doğal. İlk nerede görmüş olursa
olsun -Batı'da ya da Doğu'da- yazar aldığı şeyi
bir gereksinimi karşıladığı için alır. Özenmek,
öykünmek de söz konusu olabilir ama o
tür yaklaşımlar gelip geçer. Sözgelimi Batı'dan
aldığımız roman yüz yıldır sürüyorsa bu, bir
gereksinimi karşıladığı içindir. Ülkede yalnızca
roman türüyle aktarılabilecek duygular, düşünceler
olduğu için roman üretilmektedir.

2) Hiç kimse tek kişi gibi duyumsamaz
kendini. Birini tamamlayan ya da birbirine aykırı
birçok kişiliği olduğunu bilir. Ama çevre baskısıyla
tek kimlik sergilemeye çalışır. Çoğunlukla
da en çok beğeni toplayacak sandığı yanını
göstermeye çalışır. Kendini en özgür sergileyenler
şairlerdir. Bu yüzden şiirleri okurken
tanıdık bir dünyayla karşılaşırız. Şairler bizi bize
gösteren aynalardır.


CEVAPLAR 

A) 2) bu / işaret sıfatı
     3) hiçbir / belgisiz sıfat
     4) o / işaret sıfatı
     5) iki / sayı sıfatı
     6) hangi / soru sıfatı
     7) bütün / belgisiz sıfat
     8) üçer / sayı sıfatı
     9) böyle / işaret sıfatı

    10) yarım / sayı sıfatı

B) 1) bir, bir, o ,yüz, bir
     2) hiç,tek,birçok,bu,bir

Share:

Yasal Uyarı

Bu blogta yer alan içerikler -aksi belirtilmediği takdirde- üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan Özge Şen'e aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz.

Copyright ©

Translate

Recent Posts

Definition List

Pages

Theme Support

MyFreeCopyright.com Registered & Protected