Türkçe, Türk Edebiyatı, Dil ve Anlatım Bilgileri

23 Aralık 2014 Salı

ANLATIMA HAZIRLIK

Duygu ve düşüncelerin, gözlem ve izlenimlerin
değişik yollarla ortaya konulmasına anlatım
denir.

Yapılacak her iş, bir hazırlık süreci gerektirir. Hazırlıksız
olarak yapılan işlerde başarılı olmamız mümkün
değildir.

Yazılı veya sözlü her anlatımda bir hazırlık aşaması
olmalıdır.

Anlatıma hazırlık aşaması:

– Bilgi toplama,
– Bilgileri deneyimlerle zenginleştirme,
– Düşünceleri gruplandırma,
– Yazılacak yazının veya yapılacak konuşmanın
   amacını belirlemektir.

Bilgi toplamak için başlıca yollar:

– Okuma ve araştırma,
– Dinleme,
– Gözlem yapma,
– Not alma,
– Özet çıkarma,
– Alıntı yapma,

olarak sıralanabilir.

Ayrıca neyi, niçin ve nasıl anlatacağımızı kafamızda
belirlememiz tutarlı bir yazı ve konuşma oluşturmamız
için etkili olacaktır.

Bir yazıyı yazarken yazacağımız konuda hazırlıklı olmamız,
daha başarılı olmamızı sağlayacaktır. Hazırlık yapılmadan
yazılan bir yazı, konuyu iyi yansıtamayacak ve yetersiz
kalacaktır.


OKUMA

Okumak, bir konuda bilgi edinmek için en önemli
yoldur. Okuyarak bir konunun ayrıntılarını ve farklı
yönlerini öğreniriz. Okumayı, okuyucunun amacına
göre:

– Seçmeksizin okuma (gelişigüzel, amaçsız
okuma),
– Zevki geliştirmek için okuma (seçici okuma),
– Araştırma amacıyla okuma,
olarak gruplandırabiliriz.

Bir konuda bilgi sahibi olmak için araştırma
amaçlı okumaya başvurulur.

Yazacağımız konu hakkında araştırma yapma
ve kitap, dergi, ansiklopedi, gazete veya internet
gibi değişik kaynaklara başvurma yazma amacımıza
uygun bir metin oluşturabilmek için gereklidir.


DİNLEME

Dinleme de bilgi toplama yollarındandır. İnsan,
dinleyerek de birçok bilgiye sahip olabilir.


GÖZLEM YAPMA

Gözlem, bir şeyi diğerlerinden ayıran yanları fark edebilmek
için onu planlı olarak incelemeye denir.

Yazıda aktaracaklarımızı sadece
kitaplardan okuyarak öğrenemeyiz. Gözlem, okuyarak
edinemeyeceğimiz ayrıntıları fark etmemizi sağlar.

Gözlemden her türlü yazıyı yazarken yararlanabiliriz.
Ancak özellikle edebi türlerde, öyküleme ve betimleme
yapılırken gözleme başvurulduðu söylenebilir.

Örneğin, bir varlığın görünümünü anlatmak istiyorsak
onu uzun süre incelemeli ve benzerlerinden ayıran
yönleri saptamalıyız. Ya da yazımızda değişik insan
tiplerini, karakter özelliklerini yansıtmak istiyorsak,
önce bu insanları gözlemlemeli, özelliklerini belirlemeliyiz.
Böylece daha başarılı bir yazı ortaya koyabiliriz.

İyi bir gözlem yapabilmek için görmekle bakmak
arasındaki ayrımı fark etmeliyiz.

UYARI
Görmek ve bakmak, birbirinden farklı
kavramlardır. Görmek, gözümüzle karşımızda
duran nesneyi algılamaktır. Bilinçli olarak
yapılan bir hareket değildir. Bakmak ise bakışı
bilinçli olarak bir şey üzerine yöneltmektir.

Gördüğümüz şeyleri bir süre sonra unuturuz. Bir
şeyin ayrıntılarını fark etmekse gözlemlemekle, yani
bakmayı öğrenmekle olur.


NOT ALMA

Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazılara not denir.

Not almak bilgilerin daha sonra hatırlanmasını
sağlar. Önemli bilgileri unutmamak için onları not almak
gerekir.

Not almak bir şeyi aynen yazmak değil, önemli
yönlerini kısaca yazmaktır.

Not alırken gereksiz ayrıntılara yer verilmemelidir.
Not; okunan, dinlenen veya görülenlerden alınabilir.


Okunanlardan Not Alma

Gazetede, kitapta, dergide ya da internette okunan
bir yazının önemli bölümlerinin yazılmasıdır. Okunan
metnin ana noktaları iyi belirlenmeli ve bunlar daha
sonra anlaşılacak biçimde not alınmalıdır. Yazının
iyice okunup anlaşılması not alma için önemlidir.
Anlamadan not almak mümkün değildir.

Not alınan bilgilerin nereden alındığı belirtilmelidir.


Dinlenenlerden Not Alma

İnsanın dinlediği her şeyi hatırlaması mümkün
değildir. Bu yüzden, dinlenen bilgiler kısa notlar halinde
yazılmalıdır. Not alan kişi, konuşmanın aynısını
yazmaya çalışmamalıdır.

Konuşmanın önemli yönlerini kısaltarak not almak,
konuşmanın anlaşılmasında da yardımcı olacaktır.

Not alırken, not alan kişi birtakım kısaltmalardan
yararlanabilir.

Görülenlerden Not Alma

Varlıkların ve olayların farklı yanlarını belirlemek
için gözleme başvururuz. Ancak gözlemlerimizi unutmadan
etkili bir şekilde anlatabilmek için incelediğimiz
veya gözlediğimiz şeyle ilgili kısa notlar almalıyız.

Not aldıktan sonra, aldığımız notlardan birbiriyle
ilgili olanları bir araya getirmeli, yazacağımız
yazıyla ilgilerini saptamalı ve yazma
amacımıza göre sıralamalıyız.


ALINTI YAPMA

Bir yazıya, birinin bir sözünden alınmış parçaya
alıntı (iktibas) denir. Bir konuyla ilgili yazarken o konuda
uzman kişilerin sözlerine yer vermek yazıda inandırıcılığı
artırır ve yazının daha etkili olmasını sağlar.

Alıntı yaparken, alınan sözün nereden alındığı
mutlaka belirtilmelidir.

Alıntı yapılan kaynaklar, dipnot ya da bibliyografi
yoluyla verilebilir.

Yazıdaki alıntıların kaynağı ile ilgili sayfa sonuna
konulan kaynak bilgisine dipnot,

Bir eserin hazırlanmasında yararlanılan kaynakların
konu sonunda alfabetik sırada verilmesine bibliyografya
(kaynakça) denir.

Yazıdaki alıntılarla ilgili kaynak göstermek, metni
inandırıcı yapar.

Dipnot şöyle gösterilir:

Yazıdaki alıntı bilginin yanına bir parantez içinde numara
verilir. Daha sonra sayfa sonunda bu numara karşısına
alıntı yapılan kaynakla ilgili açıklamalar yazılır.

Dipnot koymanın amaçları şunlardır:

→ Verilen bilgilerin doğruluğunu desteklemek
→ Aynı konuda araştırma yapmak isteyenlere
     kaynak göstermek
→ Yazının inandırıcı ve güvenilir olmasını sağlamak
→ Aktarılan bilginin yazarına hak ettiği değeri
     vermek

Dipnot nasıl verilir yazısı için buraya tıklayınız.


ÖZET ÇIKARMA

Özet çıkarma, “ayrıntıları atma sanatı” olarak
tanımlanabilir.

Özet, okunan bir yazının ana düşüncesi değişmeden
kısaltılarak yazılmasıdır.

Özetlenecek yazı, iyi anlaşılmalı ve anlatılmak istenen
düşünceye dikkat edilmelidir. Yazıda verilmek
istenen mesaj özette ortaya konmalıdır.

Bir yazının özeti, o yazıdaki anlamı ve anlatılanları
ana hatlarıyla yansıtır. Özet çıkaran kişi, buna dikkat
etmeli ve yazıyı kendi düşüncelerinden bağımsız
olarak ele almalıdır.

Özetleri okumak, okumadığımız kitaplar hakkında
fikir sahibi olmamızı sağlayacağından faydalıdır.


Toplanan Bilgileri Düzenleme

Yazı veya konuşma hazırlarken, yazacağımız veya
konuşacağımız konuda bilgi topladıktan sonra topladığımız
bilgiler, kişisel deneyimlere, hazırlanacak
metnin amacı ve hedef kitlesine göre düzenlenmelidir.

Başarılı bir düzenleme için:

– Deneyim ve araştırmalardan elde edilenler kısa
   kısa not edilmeli.

– Konular alt alta yazılmalı ve gruplandırılmalı

– Notlardan birbiriyle ilişkili olanlar bir araya getirilmeli.

– Düşünce, bulgu ve bilgiler sıralanmalı ve kümelendirilmeli;
   yazının iletisi ve amacıyla ilgileri
   bakımından değerlendirilerek belli bir sıraya
   konulmalıdır.

Toplanan bu düşünce, bilgi ve bulgular, ana düşünce
etrafında, belli bir plan dahilinde bir araya getirilmelidir.

Metinde anlatılacak düşünceler genelden özele
ya da özelden genele gidilerek bir araya getirilebilir.

Fakat belli bir ana düşünce etrafında birleşen düşünceler
arasında sebep-sonuç ilişkisi kurulmasına ve tutarlı
bir sıra izlemeye dikkat edilmelidir.

Eğer öyküleme türünde bir metin oluşturuyorsak
öykünün anlatılmasına nereden ve nasıl başlayacağımızı,
olayın hangi noktalarını anlatacağımızı, hangi
kısımlarını tekrar edip hangi kısımları okuyucuya bırakacağımızı
belirlemeli ve düşünmeliyiz.

Bir yazıyı oluştururken, her yazının kendi düzeni,
teması ve ifade biçimiyle kendi içinde anlamı olan organik
bir birlik olduğunu unutmamalı; bu ögelerin hepsini
göz önünde bulundurmalıyız.

Ayrıca, bir yazı veya konuşma hazırlarken tanınmış
yazarlara ait metinleri incelemek ve bu yazarları
örnek almak bize yarar sağlayacaktır.

Deneyim kazandıkça daha iyi işler yapacağımız
kesindir. Bir yazı veya konuşma hazırlarken deneyimimiz
ve kültürel birikimimiz bize oldukça önemli bir
katkı sağlayacaktır.

Anlatıma Hazırlık konusu ile ilgili çalışma kağıdı için buraya tıklayınız.

Anlatıma Hazırlık konusu test soruları için buraya tıklayınız.


Share:

Anlatıma Hazırlık Çalışma Kağıdı

A)Aşağıdakilerden hangileri bilgi toplama yollarındandır, +
    ile belirtin.

Alıntı yapma
Okuma
Gözlem yapma
Hayal kurma
Araştırma yapma
Not alma
Dinleme
Konuşma


B) Aşağıda verilen tanımlarla açıklamaları eşleştirin.

Ayrıntıları atma sanatıdır.                        Dipnot

                                                                             Gözlem
Okunan bilgilerin unutulmaması
için kısaca yazılmasıdır.
                                                                              Özet
Bir metindeki alıntıyla ilgili olarak
sayfa sonuna konulan kaynak
bilgisidir.
                                                                              Not
Bir şeyin ayrıntılarını fark etmek
için onu planlı olarak incelemeye
denir.


C) Aşağıdaki cümleler doğruysa (D), yanlışsa (Y)
     yazın.

a) Hazırlık yapmak, anlatımı daha başarılı hale getirir.( )


b) Gazete, dergi ve ansiklopedi, bilgi toplama kaynaklarındandır.( )


c) Tutarlı bir yazı oluşturmak için neyi, nasıl anlatmamız
    gerektiğini düşünmeliyiz. ( )


d) Anlatıma başlamadan önce toplanan bilgiler ve
deneyimler not haline getirilir. ( )


e) Yazı veya konuşmada hedef kitle önemli değildir.( )


f) Konuşma veya yazıda deneyimlerden yararlanılmaz.( )


g) Her yazı, kendi düşünce ve teması içinde organik
    bir bütündür. ( )


h) Görmek ve bakmak birbirinden farklı kavramları
     ifade eder. ( )


i) Bir yazıyı tam anlamadan da not almak mümkündür.( )


j) Yazı veya konuşmada tanınmış yazarlara ait metinleri
    örnek almak yanlıştır. ( )


k) Not, sadece okunan bilgilerden alınabilir. ( )


l) Not alma ve özet çıkarma, aynı anlamı ifade
   eder. ( )



CEVAPLAR:

A) + + + - + + + -

B) Verilen açıklamaya ait tanımlar sırasıyla
     şöyledir:

- Özet
- Not
- Dipnot
- Gözlem

C)
a) D
b) D
c) D
d) D
e) Y
f) Y
g) D
h) D
i) Y
j) Y
k) Y
l) Y


Anlatıma Hazırlık test soruları için buraya tıklayınız.
Share:

ANLATIMA HAZIRLIK - TEST

1. Aşağıdakilerden hangisi anlatıma hazırlık aşamalarından
    değildir?

A) Konuyla ilgili bilgi toplama ve araştırma yapma
B) Kişisel deneyimleri kullanma
C) Yazma amacını belirleme
D) Anlatımda neyi nasıl anlatacağını düşünme
E) Dinleyicilerle göz temasında bulunma


2. ----, anlatılan, okunan ya da konuşulan bir şeyin
veya bir yazının özünün bozulmadan kısaltılmasına
denir. Ayrıntıları atma sanatı olarak tanımlanabilir.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?

A) Dipnot oluşturma
B) Alıntı yapma
C) Özet çıkarma
D) Hazırlık yapma
E) Gözlem yapma


3. Aşağıdakilerden hangisi bilgi toplamak için
    başvurulan yöntemlerden değildir?

A) Not alma
B) Araştırma yapma
C) Okuma
D) Hayal kurma
E) Özet çıkarma


4. Aşağıdakilerden hangisi anlatıma hazırlıkta
   dikkat edilmesi gerekenlerden değildir?

A) Özet çıkarmak ve alıntı yapılan kaynakları
göstermek
B) Tanınmış yazarlara ait metinleri örnek almak
C) Toplanan bilgileri metnin amacına göre sınıflandırmak
D) Elde edilen bilgilerin tecrübelerle zenginleştirmek
E) Sadece eldeki bilgilerle yetinip zaman kaybetmeden
yazmaya geçmek


5. Aşağıdakilerden hangisinde bilgi yanlışlığı
    vardır?

A) Yazı veya konuşma hazırlamada kültürel
birikim ve kişisel deneyim önemlidir.
B) Not, bazı bilgileri hatırlamak amacıyla yazılan
kısa yazılardır.
C) Bir şeyi anlamadan not almak mümkün
değildir.
D) Okuma ve araştırma yoluyla bilgi edinilebilir.
E) Gözlemin yazı yazmada katkısı yoktur.





CEVAPLAR:
1-E           2-C       3-D        4-E           5-E


Anlatıma Hazırlık Çalışma Kağıdı için buraya tıklayınız.
Share:

DİPNOT OLUŞTURMA YÖNTEMLERİ

Dipnot nedir, nasıl oluşturulur?

Dipnotta sırasıyla şu bilgilere yer verilir:

Yazarın adı, kitabın adı, baskı sayısı, yayınevi,
basıldığı yer, kitabın yayım tarihi, sayfa numarası

Örnek:

(1) Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir, 18. Baskı,
Dergah Yayınları, İstanbul, 2004, s.125



→ Aynı kaynaktan tekrar alıntı yapılırsa, başka bir
kaynak adı araya girmemişse "adı geçen eser"
ifadesi kısaltma şeklinde (a.g.e.) ve sonrasında
alıntı yapılan sayfanın numarası yazılır.

Örnek:

(2) a.g.e. , s.150

(3) a.g. makale, s.30



→ Eğer alıntı bir dergi ya da ansiklopediden yapılmışsa
önce yazarın adı soyadı ve alıntı yapılan
yazının başlığı tırnak içinde yazılır. Daha sonra
kaynağın adı, cilt, sayı, yayımlanma tarihi ve sayfa
numarası yazılır.

Örnek:

Yazar Adı, "Yazı Başlığı", ….. Dergisi, c. XI,
sy.4(1987), s.150 - 155



→ Alıntı yapılan eser birden fazla yazar tarafından
yazılmışsa isimleri arka arkaya yazılır. Yazar sayısı
üçten fazlaysa ilk sıradaki yazarın adı belirtildikten
sonra "ve diğerleri" sözü eklenir.

Örnek:

Yazar Adı, Yazar Adı, Yazar Adı, Kitabın Adı, Yayınevi,
İstanbul 2000, s.125

Yazar Adı ve diğerleri, Kitabın Adı, Yayınevi, İstanbul
1993, s:25



→ Alıntı yapılan eser bir kurum tarafından yayımlanmışsa
sırasıyla kurumun adı, eserin adı, basıldığı
yer, basım yılı, sayfa belirtilir.

Örnek:

Kurum Adı, Yayın Adı, Aralık, İstanbul 2001, s.20



→ Alıntı çeviri bir eserden yapılmışsa sırasıyla yazar
adı, eserin adı, eseri çeviren kişinin adı, yayınevinin
adı, basıldığı yer ve yıl ve alıntı yapılan sayfalar
yazılır.

Örnek

Yazar, Kitap Adı, Çev. Adı Soyadı, Yayınevi, İstanbul
1998, s.47
Share:

19 Haziran 2014 Perşembe

Tartışma Türleri-2 / Sempozyum, Forum, Açık Oturum,Münazara ,Panel

Sempozyum, Forum, Açık Oturum,Münazara ,Panel

SEMPOZYUM (BİLGi ŞÖLENİ)

Belli bir konuda uzmanlaşmış kişilerin bir araya
gelip kendi alanlarının bir problemi ile ilgili olarak hazırlanıp
gerçekleştirdikleri toplantılara sempozyum
denir.

Sempozyumda aynı konu farklı bakış açılarından
ele alınır. Sempozyum, birden çok oturumda yapılır
ve genellikle birkaç gün sürer. Sempozyumda önceden
belirlenmiş bir konuşmacı grubu vardır. Grupta
bulunan her kişi aynı konunun farklı bir yönünü inceleyip
konuşma metnini hazırlar. Belirtilen tarih ve yerde
bir araya gelerek konuşmasını yapar. Her oturumun
bir başkanı vardır. Her konuşmacının konuşacağı
saat ve konusu bir düzenleme kurulu tarafından
belirlenir. Düzenleme kurulu, sunulacak bildirileri seçme,
yayınlama sürecinde ve sempozyum düzeninin
sağlanmasında görevlidir.

Sempozyumda konuşmacıların sempozyumda
sunulmak üzere hazırladığı metne bildiri denir. Her bildiride
konu farklı bir bakış açısıyla ele alınır. Her metin
ve konuşma hem kendi başına hem de diğer metinlerle
beraber bir bütündür. Bildiri metinleri, yazılı
metin olarak makale türünün özelliği taşır. Konuşmacı,
bu metni önemli noktaları vurgulayarak, dinleyiciyi sıkmadan
sunmalıdır. Sempozyum, bu bildirilerin okunup
tartışılmasıyla gerçekleşir.

Sempozyum sonunda başkan, yapılan sunumları
özetleyerek bir sonuca ulaştırır.

Her konuşma sonunda dinleyiciler, konuşmacılara
soru sorabilir.

Sempozyumda dinleyiciler konuyla ilgili önceden
bir bilgiye sahip kiþilerdir.

Sempozyumda yapılan tartışmalar yayımlanarak
halka duyurulabilir.

NOT

Sempozyumun bilimsel içeriğe sahip olması
ve dinleyicilerin konuyla ilgili ön bilgilere sahip
olması onu diğer tartışma türlerinden ayırır.

FORUM

Eski Romalılar zamanında kamu işlerini konuşmak
için halkın toplandığı alan anlamına gelen forum,
toplumu ilgilendiren sosyal bir konunun dinleyicilerin de
aktif olarak yer almasıyla tartışıldığı tartışma türüdür.
Foruma konuyla ilgili olan, farklı yaş ve kültür seviyelerine
sahip herkes katılabilir. Konuyla ilgili uzmanlar
da forumda yer alabilir.

Forum, bir başkan tarafından yönetilir.

Forum başkanı:

- Tartışma konusunu çok iyi bilmeli,

- Foruma katılacak konuşmacı ve dinleyicileri
çeşitli yönleriyle ve eğilimleriyle iyi tanımalı,

- Olay ve konuşmaları kısa sürede iyi algılamalı,

- Farklı düşünceler arasında ilişki kurabilecek
kültür, anlayış ve yeteneğe sahip olmalı,

- Konuşmanın akışını yönlendirecek hoşgörü ile
donatılmış bir otoriteyi ustalıkla kullanmalıdır.

Forum, başkanın forum konusunu ve kurallarını
açıklamasıyla başlar.

Başkan ilk önce konuyu olumlu ve olumsuz yönleriyle
dinleyicilere açıklar. Sonra da konuşmak isteyen
konuşmacı ve dinleyicilere söz hakkı verir. Forumda
konuşmalar forumun konusu çevresinde birleşmelidir.
Forumda katılımcı sayısı, diğer tartışma türlerinden
fazla olduğu için başkana diğer tartışma türlerinden
daha fazla görev düşer. Başkan, çıkacak tartışmalara
engel olmalı ve konunun dağılmasına izin vermemelidir.

Kamuoyunu aydınlatmak düşüncesiyle belli bir
konuda uzmanlaşmış kişilerin bir konuyu tartışmaları
ve tartışmaların ses ve görüntülerinin teknik imkanlarla
tespit edilmesi ve basın organları aracılığıyla yayımlanması,
dinleyicisiz forumun ortaya çıkmasına
sebep olmuştur.

Forumların en önemli ve ayırıcı özelliği, dinleyicilerin
tartışmaya katılarak fikirlerini
açıklamasıdır.


AÇIK OTURUM

Toplumu ilgilendiren bir konunun çeşitli yönleriyle
o konudaki uzman kişiler tarafından tartışılmasına
açık oturum denir.

Açık oturumda toplumsal bir sorunun aydınlatılması
ve bu soruna çözüm aranması amaçlanır. Seçilen
konular, geniş bir halk kitlesinin ilgi duyduğu konulardır.
Açık oturumda 3 - 5 kişilik bir konuşmacı grubu
ve başkan yer alır. Konuşmacılar genellikle eser ve
çalışmalarıyla tanınmış kişilerdir.

Açık oturum, başkanın konuşmacılara belli bir süre
vermesiyle gerçekleştirilir. Konuşmalar, aynı konuyu
farklı yönden aydınlatacak nitelikte olmalıdır. Başkan,
konuşmalar bittikten sonra konuşmaları özetler.
Açık oturum, dinleyici grubu önünde veya dinleyiciler
olmadan, radyo veya televizyon yoluyla dinleyicilere
ulaşılarak yapılabilir.

Dinleyiciler tartışma içinde yer almaz.

Açık oturum sonunda forum düzenlenebilir. Fakat
forumda uzun konuşmalar, gereksiz hareket ve taşkınlıklara
izin verilmemelidir.

MÜNAZARA

Münazara, karşıt iki görüşün (tez ve antitez) iki
grup tarafından jüri önünde savunulmasıdır. Münazarada
diğer tartışma türlerinden farklı olarak jüri ve kazanan
kaybeden taraflar vardır.

Münazara, öğrencileri daha iyi yetiştirme isteğiyle
genellikle okullarda düzenlenen bir tartışma türüdür.
Münazarada tartışılacak konu önceden belirlenir.
Taraflar önceden konuyla ilgili hazırlık yaparlar. Bu,
münazaranın daha başarılı geçmesini sağlar.
Taraflar en az üçer kişiden oluşur. Her grubun bir
başkanı vardır. Gruplar, sırasıyla ele alınan konu hakkındaki
görüşlerini savunurlar.

Her grubun başkanı öne sürülen düşünceleri ve
ortaya konulan tez ya da antitezleri açıklayan genel
bir konuşma yapar.

Jürinin değerlendirmesi sonucunda kazanan ve
kaybeden taraf belirlenir.

Münazara, öğrencilere ders dışında araştırma
yapma ve eleştirel düşünme yeteneği kazandırır. Ayrıca
öğrencide kendine güven duygularının gelişmesine katkıda
bulunarak konuşma yeteneğini de geliştirir.

Münazarada amaç, konuşmacıların düşünceleri
karşılaştırarak tez ya da antitezi başarıyla savunmaları
ve diğer grubun düşüncelerini çürütebilmeleridir.

Münazarada bilimsel doğruluk aranmaz; konuşmacı
bilinen en genel doğrunun bile tersini savunabilir;
önemli olan düşüncelerini inandırıcı bir şekilde savunabilmesidir.

Münazarada tartışılacak konunun özelliği, iki
farklı yönünün bulunmasıdır. Tek yönlü konular münazarada
tartışılamaz.

Diğer tartışma türlerinde bulunmayan jüri en
az üç kişiden oluşur ve konuşmacıları konuyu
ele alış ve savunma tarzı, konuya hakimiyetleri,
inandırıcı olmaları, dili, jest ve mimiklerini
doğru bir şekilde kullanmaları yönlerinden
değerlendirir.

PANEL 

Panel, herkesi ilgilendiren sosyal bir konu hakkında
tartışmak ve bir düşünce alışverişinde bulunmak
amacıyla düzenlenen tartışma türüdür.

Panelde, ele alınan konu hakkında bir sonuca
ulaşmaktan çok konunun çeşitli yönlerden aydınlatılması
amaçlanır.

Panel, dinleyicilerle konuşmacıların bir konu üzerinde
birlikte düşünme isteği çevresinde düzenlendiğinden,
samimi bir ortamda, az sayıda dinleyiciyle yapılır.

Panelde konusunda uzman en az üç konuşmacı
ve bir başkan bulunur. Konuşmacılar konu ile ilgili görüşlerini
verilen süre içinde kısaca ifade eder.

Panel başkanının görevi konuşmacıları yönetmek,
konuyu ortaya koymak, dinleyicilerin görüş belirtmelerine
izin vermek ve söylenenlere kendi düşüncelerini
de ekleyerek toplantıyı sonlandırmaktır.

Panelde amaç bilgilendirmek olduğu için dil, göndergesel
işlevdedir.


SUNUM konusu için buraya tıklayabilirsiniz.
Share:

18 Haziran 2014 Çarşamba

TARTIŞMA TÜRLERİ -1 / SUNUM NEDİR?

SUNUM VE ÖZELLİKLERİ

Bilgileri yenileme, pekiştirme, hatırlatma, önemli
noktaları öne çıkarma; bir çalışma sonucunu açıklama;
laboratuvar araştırmalarını sunma; anket sonuçlarını
ifade etme; bir deneyin, çalışmanın sonucunu
ifade etme; önemli olay ve olguları dile getirme amacıyla
yapılan konuşmalara sunum denir.

Her sunum, belli bir konuyla ilgilidir.

Sunum her konuda yapılabilir.

Sunumun konusu, çeşitli kaynaklardan iyice
araştırılmış olmalıdır.

Sunumlarda amaç bilgiyi yenileme,
araştırma ve anket sonuçlarını değerlendirme, bilime
katkıda bulunmadır. Dil, göndergesel işlevde kullanılır.
Sunumda dinleyiciler de konuyla ilgili, konuya ilgi
duyan kişilerden oluşur. Sunumda bilgiler dinleyicilere
çeşitli yollarla aktarılabilir. Teknolojinin sunduğu imkanlardan
yararlanılabilir.

 Örneğin:

- CD, projeksiyon, mikrofon, slaytlar, slayt makinesi,
hoparlör, tepegöz gibi teknolojik aletlerden yararlanılabilir.

Sunumda görsel malzemeler konuşmanın ilgi çekici olmasını
ve verilen bilgilerin daha kalıcı olmasını sağlar.

Sunumda ayrıca belge, grafik, tablo gibi görsel
malzemeden yararlanılabilir ve bunlar önceden hazırlanıp
dinleyiciye dağıtılabilir.

Sunumun bu şekilde değişik duyulara seslenir
hale gelmesi düz bir anlatıma göre daha ilgi çekici
olacaktır. Bu da sunumun daha etkili ve kalıcı olmasını
sağlar.

Slaytlar, konuşmacı ile dinleyiciyi birleştiren bir
unsurdur. Bir sunumda slaytlardan yararlanılarak etkili
bir iletişim gerçekleştirilebilir.

SLAYT NEDİR ? 

Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöze konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde. (TDK Sözlük)


 Sunumda  kullanılan  slaytlar bazı özelliklere sahip olmalıdır:

→ İlk slaytta, sunulacak konu, ana başlıklar halinde
ifade edilmiş olmalıdır.

→ Slaytlarda kullanılacak cümleler kısa ve öz bir şekilde
yazılmalıdır. Sunulan metnin tamamına veya
gereksiz ayrıntıya yer verilmemelidir.

→ Dikkati dağıtacak gereksiz şekil ve resimlere yer
verilmemelidir.

→ Dikkat dağıtıcı yazı karakterleri ve tamamı büyük
harfle yazılmış cümlelerden kaçınılmalıdır.

→ Slayttaki bilgilerin dinleyiciler tarafından dikkatle
okunduğu unutulmamalı, okunması için yeterli
zaman verilmelidir.

→ Sunumu yapan kişinin söyledikleriyle slaytlar arasında
eş zamanlılık olmalıdır. Eğer teknolojik
malzemeyi başkası kullanıyorsa konuşan kişiyle
uyum içinde olmalı ve bu eş zamanlılığa dikkat
edilmelidir.


S u n u m u n ,
amacına uygun
bir şekilde gerçekleşebilmesi
için sunum öncesi
ve sunum
sırasında dikkat
edilmesi gereken
bazı noktalar bulunmaktadır.

Sunum Öncesi

• İyi bir sunum için sunum öncesinde hazırlık yapılmalı
ve konu yeterince araştırılmalıdır.

• Sunumun belli bir süre içinde gerçekleşeceği göz
önünde tutularak bu süreye uygun bir planlama
yapılmalıdır.

• Sunuma başlamadan önce sunum yapmadaki
amaç iyi belirlenmeli, sunum yapılacak dinleyiciler
hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.

• Sunum yapacak olan kişinin sunum yapacağı konuya
hakim olması sunumun daha başarılı geçmesini
sağlar. Bu yüzden konuşmacı, konusuna
iyi hazırlanmalı, konuyla ilgili değişik kaynaklardan
yararlanarak araştırma yapmalıdır.

• Sunumda kullanılacak olan malzemeler belirlenmeli
ve kullanılacak teknolojik araç gereçler mutlaka
önceden kontrol edilmelidir.

• Sunumda slayt kullanılacaksa bu slaytlar hazırlanmalı
ve düzenlenmelidir.

• Konuşmacı, sunum yapacağı salonu önceden
görmeli ve orada prova yapmalıdır.

Sunum Anı

• Sunum yapan kişi, konuşmasına, kendini tanıtarak
ve dinleyicileri selamlayarak başlamalı, sunumun
amacı ve sunacağı konunun ana hatları
hakkında bilgi vermelidir.

• Ses tonunu işitilebilir bir şekilde ayarlamalı, kelimeleri
doğru telaffuz etmeye dikkat etmelidir. Yalın
ve anlaşılır bir dil kullanmalıdır. Sahneyi veya
kürsüyü rahat kullanmaya, dinleyicilerle iletişim
kurmaya dikkat etmelidir.

• Jest ve mimiklerini, vücut dilini etkili bir şekilde
kullanmaya özen göstermelidir.

• Sunumu yapan kişinin, kendinden emin bir duruşu
olmalı, ciddi, ağırbaşlı ve derli toplu bir görünüm
sergilemelidir.

• Sunumda kullanılan teknolojik aletleri sunumu
yapan kişi değil başkası kullanıyorsa sunum yapan
kişiyle uyumlu hareket etmelidir.

• Dinleyicilerin slayttaki cümleleri okuması için yeterli
zaman verilmelidir. Dinleyicilerin, slayttaki
cümleleri dikkatle okuduğu unutulmamalıdır.

Sunum Sonu

Sunum yapan kişi, sunum sonunda konuyu kısaca
özetlemelidir.

• Dinleyicilere teşekkür ederek konuyla ilgili sorularını
sorabileceklerini söylemelidir.

• Sorulara gereksiz ayrıntılara girmeden, açık ve
net cevaplar verilmelidir.

• Dinleyicilerle tartışmaya girmemeye dikkat edilmelidir.

• Konuşmacı, konuyla ilgisiz soruların konu dışı olduğunu
belirtmeli ve bu soruları cevaplamaya çalışmamalıdır.

• Cevabını bilmediği sorular karşısında orada bulunan
uzmanların görüşlerine başvurmalıdır.

TARTIŞMA TÜRLERİ konusu için buraya tıklayabilirsiniz.


Share:

28 Nisan 2014 Pazartesi

Haftanın Kitap Önerisi

Yazarın, " Özgürlük şairi Tevfik Fikret' in romanı" olarak tanımladığı Elbet Sabah Olacaktır, şairin hayatını belgesel canlılığıyla anlatan bir kitap.


Kitap Servet-i Fünun topluluğunun ünlü sanatçılarından Tevfik Fikret' in hayatını ve içinde bulunduğu dönemi bu dönemin tüm özellikleri ve edebi çevresiyle ele alıyor.Geniş araştırmalar sonucu yazılmış kitapta bu büyük şairin hayatına dair ayrıntıları; Recaizade Ekrem , Muallim Naci gibi dönemin edebiyatçılarını da yakın plandan görebilirsiniz.

Edebiyat derslerine ilginç ayrıntılar katmak isteyen öğrencilere, edebi bilgilerini geliştirmek isteyen LYS öğrencilerine ve meraklılarına tavsiye edilir.

Bu memlekette de bir gün sabah olursa, Haluk,
Eğer bu memleketin sislenen alın yazısı
Dirençli, dinç bir elin güçlü, canlılık verici
Dokunmasındaki titremle silkinip, şu donuk,
Şu paslanan yüzü halkın biraz gülerse...


................

Evet, sabah olacaktır, sabah olursa, geceler
Geçer, kıyamete dek sürmez; en sonunda bu gök
Bu mavi gök size bir gün acır; usanma sakın. 


Tevfik Fikret - Sabah Olacaktır şiirinden 
Share:

3 Nisan 2014 Perşembe

Güzel Sanatlar ve Edebiyat

GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT

1. Güzel Sanatlar İçinde Edebiyatın Yeri

Sanat “duygu, düşünce ve hayallerin çeşitli
şekillerde güzel ve etkileyici bir şekilde anlatılması”
olarak tanımlanabilir.

İnsanlar, hayallerini, duygularını sanat yolu ile
ifade eder. İnsan olan her yerde sanat da vardır.
Sanat eserinin özelliği “tek” olması ve diğer
sanat eserlerine benzememesidir. Her sanat eseri,
sanatçısından izler taşır.

Resim, heykel, edebiyat vb. sanatların tümüne
güzel sanatlar denir.

Güzel sanatlar, kullanılan
malzemeye göre birbirinden ayrılır.

Güzel Sanatlar

İşitsel (Fonetik) Sanatlar 
Edebiyat
Müzik

Görsel (Plastik) Sanatlar
Resim
Heykel
Hat
Mimari

Dramatik (Ritmik) Sanatlar
Tiyatro
Opera
Bale
Sinema
Dans

Resmin malzemesi fırça, müziğin nota, edebiyatın
malzemesi ise sözcüklerdir. Edebiyat, sözcükler
kullanılarak yapılan bir sanattır.

Edebiyat; tiyatro, müzik, sinema gibi güzel
sanatlarla ilişki içindedir. Bu sanatlar, edebiyattan
yararlanır.

NOT

İnsanın maddeye dayalı gereksinimlerini
karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim
beceri isteyen işe zanaat denir.

Sanat ve zanaatın farkı şudur:

Sanat, insana faydalı olma amacı taşımazken
zanaat, insana bir fayda sağlamayı
amaçlar. Sanat eserlerinde özgün ve tek olmak
gibi bir özellik varken zanaatın böyle bir amacı yoktur.
Bu yönüyle sanattan ayrılır.


2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi

Edebiyat da bilim gibi insanı ele aldığı, konu
ettiği için bilim dallarına ait verilerden az ya da çok
yararlanır. Edebiyat sosyoloji, psikoloji, tarih, felsefe
gibi bilim dallarından yararlanır. Örneğin, tarihi bir
olayı konu olarak işleyen bir romancı, tarih biliminin
sunduğu sonuçlardan; bir kişinin ruh durumunu yansıtmak
isteyen yazar, psikoloji bilimine ait bilgilerden
yararlanacaktır.


3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki
    Yeri ve Önemi

Dil, insan ve toplum hayatında önemli bir yere
sahiptir. Aynı dili konuşan insanları ortak bir noktada
birleştirerek ortak bir kültür oluşturur. Bu kültürel
birikim, dil sayesinde gelecek kuşaklara aktarılır.

Dilin kullanımı amaca göre farklılık gösterir.

Günlük yaşamdaki dil kullanımıyla bilimsel eserlerdeki
dil kullanımı birbirinden farklıdır.

Bilimsel metinlerde nesnel bir dil kullanılır ve kullanılan
bilim dalına özgü terimlere yer verilir.

Felsefede kavramlar, sanatta ise imgelerin kullanımı
ön plana çıkar. Günlük konuşma dilinde ise kişisel bir
dil kullanılır.


4. Metin

Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle
oluşturan sözcüklerin tamamına metin denir.

Her metin bir iletişim aracıdır. Belli bir düşünceyi
iletme amacı taşır.

Metin, cümle ve bu cümlelerin birleşmesi sonucu
meydana getiren paragraflardan oluşur. Metni
meydana gelen cümleler arasında bir anlam bağlantısı
vardır. Bu anlam ilişkisine bağdaşıklık denir.

Metinde cümleler, belli bir tema etrafında birleşir.

Metinler, anlatım türüne ve amacına göre
manzum ya da mensur olarak iki gruba ayrılabilir.

Manzum metinler dizelerden oluşurken mensur
metinler düz yazı şeklinde oluşturulur.

Metinler, gerçeklikle ilişkileri ve yazılış amaçları
bakımından sanat metinleri ve öğretici metinler
olarak ikiye ayrılır.

Sanatsal Metinler: Roman, hikâye, tiyatro vb.
kurmaca metinlerdir. Kurmaca, yani yazar tarafından
kurgulanmış, tasarlanmış bir gerçekliği yansıtırlar.

Bu metinlerde yazarın amacı bilgi vermek değil,
estetik bir zevk uyandırabilmektir.

Kurmaca metinler, yoruma açık, kesin bir bilgi
içermeyen metinlerdir. Kurmaca metinlerde dil,
sanatlı bir şekilde kullanılır. Kelimelerin mecaz ve
yan anlamlarına, imge ve çağrışımlara yer verilir.
Dilin şiirsel işlevi ön plandadır.

Öğretici Metinler: Makale, biyografi, gezi yazısı
vb. metinler öğretici metinlerdir. Bu metinlerde amaç
öğreticilik ve okuyucuya bilgi vermektir. Öğretici
metinler, kurmaca bir gerçekliği yansıtmaz. Dil, göndergesel
işlevdedir. Düşünceyi geliştirme yollarından
yararlanılır.


5. Edebi Metin

Edebî metin, öğretici olma amacı taşımayan,
gerçekliğin kurmaca bir şekilde yansıtıldığı
metinlerdir.

Edebî  metnin özellikleri şunlardır:

Edebî metinler, insana ait gerçeklikten
yola çıksa da kurmaca bir gerçeklik taşır.

Edebî metinlerde dil, yan anlam ifade edecek
şekilde kullanılır, çağrışımlara yer verilir. Sözcükler,
gerçek anlamlarının dışında kullanılır.

Edebî metinler, tek ve kesin bir anlam içermez.
Okuyucu tarafından farklı şekillerde yorumlanabilir.
Farklı kişilerde veya yaş gruplarında değişik duygular
uyandırabilir.

Edebî metinlerle dil, genellikle şiirsel işlevde kullanılır.

Edebî metinlerde anlam, bağlamla ilişkilidir.
Edebî metnin yazıldığı ortam, dönem, yazarın duygu
ve ruh hali edebî metne yansır.

Her edebî metin, belli bir tema etrafında oluşur.

Edebî metinleri aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz:

a) Anlatmaya bağlı metinler: Roman, hikâye,
                                                destan, masal vb.

b) Göstermeye bağlı metinler: Tiyatro

c) Coşku ve heyecanı dile getiren metinler: Şiir
Share:

2 Nisan 2014 Çarşamba

LYS Edebiyat Çalışma Programı

1) Öncelikle elinizde iki üç farklı kaynağınız olsun. Birinde bulunan bilgi diğerinde bulunmayabilir. En çok            tavsiye edilen Konu anlatımlı kitap olarak bu kitabı sayabiliriz. Fakat ayrıntılarda boğulmak istemeyenler        için bu kitap da  elinizde bulunması gerekenlerden olacaktır. Konu özeti isteyenler bu tarz yayınlara da göz
    atabilir. Bunların dışında piyasada birçok yayınevine ait kitap bulunmakta. Baskı tarihinin yeni olmasına           dikkat etmeniz yeterlidir. (Güncel olması açısından)

2) Edebiyat konularını daha önce bu sayfada sıralamıştık. Konu ağırlığını ve kalan süreyi göz önünde tutup da     panik yapanları durdurmakla işe başlayabiliriz. :) 16 konumuz ve 2 ayımız olduğunu varsayarsak haftada         sadece 2 konu ediyor , çok mu ?

3) Bulabildiğiniz kadar soru bankası, yaprak test vs. toplayın. Ne kadar farklı örnek çözerseniz o kadar iyi.       Üstelik edebiyat Türkçe dersi gibi olmadığından test çözerken fazla vaktinizi de almayacak. Tabii konuyu       öğrenmişseniz.
    Ayrıca testlerde bilmediğiniz yeni bilgilerle de karşılaşacaksınız. Onları da defterinize not alır yeni şeyler           öğrenirsiniz.
  
4) Bir günde birden fazla konuyu öğrenmeniz gereksizdir. Edebiyattan günde bir konu çalışıp yanına diğer           derslerden birini ekleyebilirsiniz. Konuyu çalıştıktan sonra test çözün ki daha kalıcı hale gelsin.

5) Edebiyattan hiç bilgisi olmadığını düşünenler bile mutlaka okul bilgilerinden bir şeyler hatırlar. Örneğin uyak      çeşitlerini, milli edebiyatın özelliklerini... ayrıntılı olmasa da ana hatlarıyla biliyorsunuzdur.
   ( Biliyorsunuz değil mi ? )  İşte bu var olan bilgileri hatırlatıp yeni bilgiler ekleyeceğiz.

Gelelim konulara. Ne yapalım, nasıl yapalım?

6) Dershaneye gitmeyip kendi çalışanlar kendince bir konu sıralaması oluşturabilir. Fakat bazı konuların             (Edebi akımlar gibi) sona bırakılması kolay hatırlanması açısından yararlı olabilir.

7) Edebi dönemleri sırasıyla çalışın ve dönem özelliklerini iyi öğrenin. Bu özellikleri özet şeklinde deftere             yazabilir veya bir kağıda yazarak görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz. Edebiyat büyük ölçüde ezbere
   dayalı bir ders olsa da dönemleri ana hatlarıyla kavramaya çalışmanız neden-sonuç bağlantılarını kurmanız      açısından yararınıza olacaktır. Yani ezberlemeyin, anlayın.

8) Kesinlikle öğrenmeniz gereken kimi yazarları öncelikle çalışın. Daha sonra bunlar da çıkabilir denilebilecek     öteki isimlere de çalışırsınız.

9) Soru çözerken karşılaştığınız farklı bir eser çalıştığınız kaynakta yoksa onu da ilave edin ki daha sonra           görebilesiniz.

10) Soruları okurken sorunun tamamını okuyun, hemen bir yazarı veya eserini görüp atlamayın . :)

11) LYS' de Türkçe anlam ve dil bilgisi de çıkıyor unutmayın, ondan kurtulamadık işte.YGS Türkçe yani bu konulardan da  test çözmeyi ihmal etmeyin ki eski bilgileriniz unutulmasın. Özellikle de işin can sıkıcı kısmı paragraf, o olmadan olmuyor maalesef, her gün bir paragraf bir de karma dil bilgisi testlerinden çözebilirsiniz. Türkçeden mümkün olduğunca soru kaçırmamaya bakın.

12) Bu kitabı da ( veya çıkmış sorular içeren başka bir yayını ) alın ve mutlaka çözün. Çoğu soru diğer yıllarla       benzer gelecektir. Soruları çözerken sadece ezber mantığına göre hareket etmeyin sorgulayıcı düşünün.

13) Edebiyatımızda ilkler nelerdir öğrenin.

14) Bir dönemi çalışırken o dönem roman özetlerine de bir göz atın. Örneğin Tanzimat Dönemi için İntibah,         Araba Sevdası... Cumhuriyet Dönemi güncel romanları için buraya tıklayabilirsiniz.

15) Ortalama 8 sorunun çıktığı Cumhuriyet Dönemini çok iyi çalışın. Kimi konu anlatımları için bu sayfalara            bakabilirsiniz.

       Cumhuriyet Dönemi Tiyatro

       Cumhuriyet Dönemi Öğretici Metinler
   
      Cumhuriyet Dönemi hikaye ve roman

      Cumhuriyet Dönemi şiiri
   
Edebiyat çalışma teknikleri için buraya tıklayabilirsiniz.


Share:

LYS Edebiyat Çalışma Teknikleri

EDEBİYAT NASIL ÇALIŞILIR, EDEBİYAT ÇALIŞMA TEKNİKLERİ

Edebiyat için tek bir çalışma tekniği yoktur ve herkesin kendine en uygun çalışma tarzını benimsemesi en doğrusudur. Edebiyat çalışma tarzı olarak aşağıda önerdiklerimi veya anlama türünüze uygun bir yöntemi benimseyebilirsiniz. Farklı konular için iki üç tanesini bir arada kullanabilirsiniz.

Ezberleme

Edebiyat, büyük ölçüde ezbere dayalı bir ders olduğu için eserleri, bu eserlerin türlerini, belli kuralları ezberlemeniz gereklidir. Ezberi yazarak, altını çizerek, tekrarlayarak, konu ile birlikte test çözerek... yapabilirsiniz.


Yazarak, Özetleyerek Çalışma

Edebiyat, sırf okuyarak öğrenilemeyeceği için konunun önemli noktalarını ( hepsini değil, dikkat ) özet halinde yazmanız akla yerleşmesini sağlayacaktır.



Dinleyerek Çalışma

Genelde okul yazılıları için faydalı olsa da ezberi kolaylaştırdığı için kimi maddeleri dinleyerek öğrenme yoluna da gidebilirsiniz. ( Yolda yürürken dinlemeyin, kazaya sebep olmayalım! )



Şifreleyerek, Hikaye Oluşturarak Çalışma

Bize anlamsız gelen bilgilerde şifre, en kolay akılda tutma yolu. Şifrelerle anlatan kimi kitaplardan yararlanabilirsiniz veya kendiniz de şifre oluşturabilirsiniz. Örneğin, " Ziya Osman Saba, Sebil ve Güvercinlerle Geçen Zaman' ın ardından, Nefes Almak ne güzel şey! dedi.Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi kurarak Değişen İstanbul manzaralarını yansıttı." ( Tabii her bilgiye şifre düşünmek daha sonra bunların karışmasına da yol açabilir, dikkat edin.)


Anlam Bağlantıları Kurma

Anlamsız bilgileri size anlamlı gelen günlük hayattan örneklerle bağdaştırma. Örneğin, " Arkadaşım Ahmet iskenderi (iskender kebap :) ) çok sever." ( İskendername - Divan şairi Ahmedi' ye ait bir eser.) gibi veya Didaktiik şiir öğretici,öğüt ve taktik verici şiir türüdür. ( didaktik - taktik ses benzerliği )


Test Çözme

Konuyu çalıştıktan sonra konuyla ilgili test çözme hem konunun pekişmesini ve daha kalıcı olmasını hem de çeşitli ayrıntıları fark etmenizi sağlayacaktır.Bir konuyu çalışıp bitirdikten sonra aynı gün içinde mutlaka en az bir test çözmelisiniz.


Not Kağıtları Oluşturma

Belirli noktaları küçük kağıtlara not alma ve görebileceğiniz bir yere asma onların göz önünde durmasını sağlayacak ve gözünüz çarptıkça sizi o konuya yönlendirecektir.



Günlük Hayatla Bağlantı Kurma

Edebiyatla ilgili yayınları okuma, televizyon yayınlarını takip etme edebiyatı sadece bir ders olarak görmeyip gazetede, televizyonda bu konuyu takip etme sizi mutlaka geliştirecek ve edebiyat bilgilerinize katkı sağlayacaktır. TRT Okul' da yayınlanan Bir Dakika videoları bunun sadece bir örneği.

Siz de bildiğiniz başka programlar varsa veya çalışma tarzı hakkında önerileriniz varsa yorumlarda belirtebilir veya beni takip edebilirsiniz.

Bu yazıyı video şeklinde seyretmek için buraya tıklayabilirsiniz.

Hepinize LYS yolunda başarılar. :)

Özge Şen

Türkçe Öğretmeni
Share:

Fiilde Çatı - Çalışma Kağıdı

Fiilde Çatı - Çalışma Kağıdı


1) Aşağıdaki cümleleri özne-yüklem ilişkisi bakımınından
    inceleyin.

a) Son kitabında bu konuları ayrıntılarıyla ele almış.

b) Yarım yamalak bir dille derdini anlatmaya çalışıyordu.

c) Bu işlerin bu şekilde yürümeyeceği anlaşıldı.

d) İnsanlar kapının önünde bekleşiyordu.

e) Bu gösteriye çok iyi hazırlanmışlardı.


2) Aşağıdaki cümleleri nesne-yüklem ilişkisi bakımından
     inceleyin.

a) Sınav saat kaçta yapılacak?

b) Beklerim her gün bu sahilde ben.

c) Kitap okumanın herkes için yararlı olduğuna inanıyorum.

d) Bu işleri kime yaptıralım?


3) Aşağıdaki cümlelerin hangileri çatı bakımından
    incelenemez, işaretleyin.

a) Dışarısı çok güneşliydi.

b) Toplantı ne zaman başladı?

c) Akan suyun şırıltısı beni daldığım işten
     uzaklaştırdı.

d) Hava bugün serin gibiydi.

4) (I) Kitapçıda yeni çıkan kitaplara bakıyorum..
    (II) O kadar çok kitap çıkarılmış ki. (III) Hangisini
    alacağını şaşırıyor insan. (IV) Ben kendi adıma,
    öncelikle kitabın yazarına dikkat ettiğimi söyleyebilirim.
    (V) Yazarı tanıyorsan veya hakkında iyi
    bir eleştiri duymuşsam alıyorum o kitabı. (VI) Aslında
    bunun diğer yazarlara haksızlık olduğunun
    farkındayım.

Bu parçadaki cümleleri çatılarına göre inceleyin.


CEVAPLAR 

1) a) etken, b) etken, c) edilgen, d) işteş, e) dönüşlü

2) a) geçişsiz, b) geçişli, c) geçişsiz, d) geçişli


3) Cevap: a, çünkü isim cümleleri çatı bakımından incelenmez.

4) I. cümle Etken  Geçişsiz
 
    II. cümle Edilgen Geçişsiz

    III. cümle Etken Geçişli

    IV. cümle Etken Geçişli

    V. cümle Etken Geçişli

    VI. cümle isim cümlesi olduğundan incelenmez.
Share:

Fiilde Çatı (Etken - Edilgen ) Çalışma Kağıdı

Fiilde Çatı (Etken - Edilgen ) Çalışma Kağıdı

Aşağıdaki cümleleri etken / edilgen olarak işaretleyin.

                                                                                  Etken           Edilgen


1. Toplantıda bu karara varılmış.

2. Seni aradım ama bulamadım.

3. Sınavlar yarın açıklanıyormuş.

4. Beklediğim haberi aldım.

5. Bu olay sevinçle karşılandı.

6. Testteki soruları yapabildim.

7. Olanlara o da üzüldü.




CEVAP: 1. edilgen, 2. etken, 3. edilgen, 4. etken,
                5. edilgen, 6. etken, 7. etken
Share:

Fiilde Çatı (İşteş) - Çalışma Kağıdı

Fiilde Çatı (İşteş) - Çalışma Kağıdı

1) Aşağıdaki cümlelerden işteş çatılı olanları bulun.

    a) Çocukların hepsi onu seviyordu.

    b) Hasta, gittikçe iyileşiyordu.

    c) Kamyonun sesi bizi rahatsız etti.

    d) Geçen sene tatile ağustosta gitmiştik.

    e) Bunları duyunca gülüştüler.

2) Aşağıdaki cümlelerden hangileri işteşlik eki
    almadığı halde doğal olarak ve anlamca işteştir bulun.

    a) Sana yardım etmek istemiştim.

    b) Bu topraklarda savaştılar.

    c) Senin bu sözlerine çok kırıldık.

    d) Kırkpınar’da iki yıl başa güreşti.


CEVAPLAR 

1) e

2) b, d
Share:

Fiilde Çatı (Edilgen-Dönüşlü) - Çalışma Kağıdı

Fiilde Çatı (Edilgen-Dönüşlü) - Çalışma Kağıdı 

1) Aşağıdaki cümlelerin edilgen veya dönüşlülük
     özelliğini bularak işaretleyin.

                                                                     Edilgen     Dönüşlü

a) Bir an durup etrafına bakındı.

b) Bu durum halka açıklandı.

c) Düğüne gideceği için süslendi.

d) Alınan kararlar bize söylenmedi.

e) Duvarlar daha yeni boyanmış.


2) Aşağıda verilen fiilleri etken, edilgen ve dönüşlü
    olarak kullanın.

süsle-

Etken →........................................................

Dönüşlü →........................................................

Edilgen →.......................................................


sarıl-

Etken →........................................................

Dönüşlü → Kardeşini görünce ona sarıldı.

Edilgen →.......................................................


söyle-

Etken → Bunların olacağını sana söylemiştim.

Dönüşlü →........................................................

Edilgen →........................................................


hazırla-

Etken → ........................................................

Dönüşlü →....................................................

Edilgen → Bu belgesel bir yılda hazırlandı.


CEVAPLAR

1) a) Dönüşlü, b) Edilgen, c) Dönüşlü, d) Edilgen,
    e) Edilgen
Share:

Fiil Çalışma Kağıdı

FİİL - ÇALIŞMA KAĞIDI

1) Aşağıdaki tabloda verilen fiilleri, anlam özelliklerine
    göre işaretleyin.

                                 Kılış       Durum      Oluş


süpürdüm

uyumuş

kalktım

esmerleşmişsin

eridi

fark etmedim

durun

bayatlamış

söyledim

acıktık

çıktı

kilitledik

bekliyor

kırktırdım

dürttüm



2) Aşağıdaki cümlelerde fiilin anlam özelliğini
     bulup yazın.

a) Yarışma birazdan başlayacak.
                                   durum fiili

b) Ona dün söyledim.

c) Sorduğum soruları bildi.

d) Hasta, kısa sürede iyileşti.

e) Senden bu kitabı istedim.

f) Düşürdüklerini almak için yere eğildi.

g) Kapının önünde duruyor.

h) Beşiktaş futbol takımınında oynuyor.

i) Son haberleri ondan öğrendim.

j) Kâğıtları çöp kutusuna attı.

k) Görmeyeli ne kadar büyümüşsün.



3) Aşağıda verilen fiillerden cümleler kurarak her bir cümleyi ilgili yere yazın.


Kılış Fiili ...................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................


Oluş Fiili ...................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................


Durum Fiili ...............................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................................

yağ-      sarar-       pişir-        çiz-          iyileş-

                   çalış-      kızar-       kız-



CEVAPLAR

1) Verilen fiiller sırasıyla: kılış, durum, durum, oluş,
     oluş, kılış, durum, oluş, kılış, durum, durum, kılış,
     kılış, kılış, kılış, kılış.

2) a) durum, b) kılış, c) kılış, d) oluş, e) kılış, f) durum,
    g) durum, h) kılış, j) kılış, k) oluş.

3) Kılış fiilleri: pişir-, çiz-, topla-

    Oluş fiilleri: sarar-, kuru-, kızar-

    Durum fiilleri: yağ-, çalış-, kız-
Share:

Fiilde Çatı - Çalışma Kağıdı

FİİLDE ÇATI - ÇALIŞMA KAĞIDI

1) Aşağıdaki cümleleri geçişli - geçişsiz olarak
     ayırıp cümle numarasını alttaki ilgili yere yazın.

I. Başkan, tartışmaların düzgün yürütülmesini
    sağlar.

II. Yağmur, üç gündür aralıksız yağıyordu.

III. Yediği yemekten zehirlenmiş.

IV. Paneli, bu kurum düzenlemiş.

V. Sıcaktan bayılınca hastaneye götürdük.

VI. Senin de bilmeni isterdim.

VII.İki saat sonra arayıp konuşacağım.

VIII.Bunu anlayabilmek için çok uğraştım.


Geçişli cümleler : ....................................................................

Geçişsiz cümleler : ....................................................................


2) Aşağıdaki metinde yer alan fiillerin altını çizip
    geçişli veya geçişsiz olduğunu yazın.

Asker soldu, gözlerinde bir gölge yandı
                                                      geçişsiz

Gürüldeyen sesi göğe doğru uzandı

Dikkatle bak, Çanakkale bu gördüğün yer

Bir çelikten kale gibi burada her nefes

Yıldırımlar, ateşlerle her gün çarpıştık

Fakat düşman tutamıyor meydanı artık

"Allah Allah" diye her gün titretip arşı

Süngümüzle durduk yedi düvele karşı

Bir gürültü dalgalandı bir alev yandı

Kan içinde genç kahraman yere uzandı



CEVAPLAR 

1) Geçişli cümleler: I, IV, V, VI

    Geçişsiz cümleler: II, III, VII, VIII

2) Soldu - geçişsiz,

    yandı - geçişsiz,

    uzandı - geçişsiz,

    bak - geçişsiz,

    çarpıştık - geçişsiz,

    tutamıyor - geçişli,

    durduk - geçişsiz,

    dalgalandı - geçişsiz,


    yandı - geçişsiz,

    uzandı - geçişsiz.
Share:

31 Mart 2014 Pazartesi

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 3

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 3

A) Aşağıdaki cümlelerdeki yüklemin kip ve kişisini
     bulun.

Beklerken çok sıkılmış.  ( Duyulan geçmiş zaman 3. tekil kişi )

Sınava birazdan gireceğiz.

Bugün dışarı çıkmalıyım.

Yarın buluşacak mıyız?

Anlattıklarımı bir kez daha tekrarlayayım.

Bir de bu soruları yapabilsen.

Akşam sahilde uzun uzun konuşalım.

Bu işi yarına kadar bitirmeliyiz.

Aradığımız dosyaları bulamamışlar.

B) Aşağıda verilen fiilleri istenilen zamana göre çekimleyin.

Oku-  ( Şimdiki zaman,1. çoğul şahıs ) ─ Okuyoruz

Gül-    ( İstek kipi, 1. tekil şahıs ) ─ ........................

Duy-  ( Emir kipi, 2. çoğul şahıs ) ─ ........................

Gel-    ( Gereklilik kipi, 2. tekil şahıs ) ─ .................

Bitir-   ( Görülen geçmiş zaman, 3. tekil şahıs ) ─ .....

Ye-     ( Şart kipi, 1. çoğul şahıs ) ─ ........................

Katıl-  ( Öğrenilen g. zaman, 3. çoğul şahıs ) ─ ........

CEVAPLAR

A) gelecek zaman / 1. çoğul kişi
     gereklilik kipi / 1. tekil kişi
     gelecek zaman / 1. çoğul kişi
     istek kipi / 1. tekil kişi
     şart kipi / 2. tekil kişi
     istek kipi / 1. çoğul kişi
     gereklilik kipi / 1. çoğul kişi
     Öğrenilen geçmiş zaman / 3. çoğul kişi

B) güleyim
     duyun
     gelmelisin
     bitirdi
     yesek
     katılmışlar
Share:

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 2

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 2

1)Aşağıda boş bırakılan yerleri doldurun.

Dilek Kipleri nelerdir?

  ...............................
  ...............................
  ...............................
  ...............................
  ...............................

2) Aşağıdaki cümlelerde yüklemlerin kipini bularak
     yazın.

a) Matematik notunu düzeltmelisin. (gereklilik kipi)

b) Akşam erken gidelim. (………………..)

c) Keşke o da bizimle gelse... (………………..)

d) Yarın söylediğim saatte gel. (………………..)

e) Ona bir hediye alayım. (………………..)

f) Bana doğruları söylemelisin. (………………..)

3) Aşağıdaki cümlelerde yüklem haber kipiyle çekimlendiyse cümlenin yanına (h), dilek kipiyle           çekimlendiyse (d) yazın.

a) Eve saat beşte gelmiş. ( )

b) Her akşam ders çalışır. ( )

c) Yemeğini yiyip geldi. ( )

d) Duvarları beyaza boyayalım. ( )

e) Bunları ona da söyle. ( )

f) Yaz tatiline gideceğiz. ( )

CEVAPLAR 

1) İstek, gereklilik, emir, şart kipi.

2) b) istek kipi, c) şart kipi, d) emir kipi, e) istek kipi,
    f) gereklilik kipi.

3) a) h,     b) h,       c) h,     d) d,      e) d,       f) h


Fiilde Kip Çalışma Kağıdı 3 için tıklayınız.
Share:

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 1

FİİLDE KİP - ÇALIŞMA KAĞIDI 1

1)Aşağıdaki boşlukları doldurun.

   Haber kipleri nelerdir?

   ...............................
   ...............................
   ...............................
   ...............................
   ...............................


2) Aşağıdaki cümlelerde yüklemin kipini bularak yazın.

a) Senin bunu başaracağını biliyorum. (şimdiki zaman)

b) Kapıyı açık bırakmışsın. (……...............)

c) Herkes buna çok sevinecek. (……...............)

d) Tiyatroya onunla gitmiş. (……...............)

e) Hangi kitabı okuyorsun? (……...............)

f) Burada trafik kapalı olur. (……...............)

g) Çocuklar, yorgunluktan hemen uyudular. (……...............)


CEVAPLAR

1) Şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, duyulan (öğrenilen)
     geçmiş zaman, geniş zaman, gelecek zaman.

2) a) şimdiki zaman,

    b) öğrenilen geçmiş zaman,

    c) gelecek zaman,

    d) öğrenilen geçmiş zaman,

    e) şimdiki zaman,

    f) geniş zaman,

    g) görülen geçmiş zaman.

Fiilde Kip Çalışma Kağıdı 2 için tıklayınız.
Share:

Destansı Anlatım- Çalışma Kağıdı

DESTANSI ANLATIM _ ÇALIŞMA KAĞIDI

(Destansı Anlatım konu anlatımı için buraya tıklayınız.)

A) Aşağıda verilen cümleleri doğru - yanlış durumlarına göre işaretleyiniz.

a) Destansı anlatım, sadece doğal destanlarda kullanılan anlatım türüdür.

b) Destansı anlatımda yazar, kendi duygularından yola çıkarak okuyucuda coşku
    ve heyecan uyandırmayı amaçlar.

c) Destansı anlatım bir milletin tarihiyle ilgili kahramanlık, savaş gibi olayları ele
    alır.

d) Doğal destanlardaki olağanüstü ögelere destansı anlatımda hiç yer verilmez.

e) Destansı anlatımda konular, tarihte yaşanmış gerçek bir olaydan yola çıkılarak
    oluşturulur.

f) Destansı metinlerde dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır.

g) Destansı anlatımda gerçek dışı, olağanüstü varlıklar kahraman olarak seçilir.

h) Destansı anlatımı doğal destanlardan ayıran fark olay ve kişilerin gerçeğe
    daha yakın olmasıdır.

i) Bir kişinin savaşta gösterdiği kahramanlıklar destansı anlatımda işlenebilecek
   konulardandır.

j) Destansı anlatımda tarihi olay ve kişiler yer alır.


B) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurun.

a) Destansı anlatımda dil ……………….. işlevde kullanılır.

b) Destansı anlatım ……………….. gibi metin türlerinde kullanılabilir.

c) Tarihi olayların okuyucuda coşku uyandıracak biçimde anlatıldığı anlatım türüne ……………….. denir.

d) Destansı anlatımda ……………….. türündeki sözcükler olaya hareket unsuru katmak için sıklıkla                 kullanılır.

e) , ……………….. destansı anlatımda işlenebilecek konulardandır.


CEVAPLAR 

A) a) Y,  b) Y,   c) D,   d) Y,   e) D,   f) Y,   g) Y,   h) D,   i) D,   j) D


B) a) şiirsel   b) destan, şiir     c) destansı anlatým      d) fiil            e) Tarihsel olaylar
Share:

Destansı Anlatım

DESTANSI ANLATIM

Destansı (epik) anlatım, destan türü metinler temel
alınarak oluşturulmuş metinlerde kullanılan anlatım
biçimidir. Destanlar, bir milletin başından geçmiş
ve onu etkileyen savaş, göç, kahramanlık gibi olaylar
etrafında şekillenen ve bu olayları olağanüstü olaylar
ve kişiler ekseninde anlatan metinlerdir. Bunlara
doğal destan denir.


Anonim olarak ortaya çıkan bu destanlar haricinde
bir de bir yazar tarafından destan özelliklerine uygun
olarak yazılmış, oluşturulmuş destanlar vardır. Bu tür
destanlara yapay destanlar denir. Destansı anlatım,
özellikle yapay destanlarda kullanılan anlatım biçimidir.

Bir milletin başından geçmiş tarihsel ve toplumsal
olayların okuyucuda coşku ve heyecan uyandıracak
biçimde olağanüstü ögelere de yer verilerek anlatılmasına
destansı (epik) anlatım denir.








Destansı anlatım özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1) Destansı anlatımla oluşturulan metinlerde çıkış
    noktası doğal destanlar olsa da bu tür, doğal      destanlardan
    farklıdır. Doğal destanlar, bir milletin
    başından geçtiği varsayılan olaylara mitolojik
    ögelerin ve olağanüstü güçler taşıyan   kahramanların,
    yaşanması mümkün olmayan olaylar da
    karıştırılarak abartılı bir şekilde anlatıldığı türdür.

   Destansı anlatımda ise genellikle yaşandığı kesin
   olan bir olaydan yola çıkılır. Olağanüstü olaylara,
   abartılı yönlere bir ölçüde yer verse de bu
   ögelerin varlığı doğal destanlarda olduğu gibi
   abartılı değildir. Bu bakımdan destansı anlatım
   doğal destana göre daha gerçekçidir diyebiliriz.

   Destansı anlatımda bir milletin tarihini etkileyen
   olaylara ve bu olaylarda yer alan kişilere yani tarihsel
   açıdan önemli kişilere yer verilir. Kişi ve
   olaylar, olağanüstü unsurlara yer verilerek anlatılır.



2) Destansı anlatımda yer alan konular,       kahramanlık,
    savaş, vatan ve bayrak sevgisi gibi toplumsal
    konulardır. Bu anlatımda çoğunlukla olağanüstü
    özellikleri olan kahramanların, milletlerini      kurtarmaları
    işlenir. Genellikle erkek olan bu kahramanların
    yiğitliği ön plana çıkarılır ve düşman
    karşısında nasıl cesurca savaştıkları dile getirilir.





3) Destansı anlatımda coşku ve heyecan içeren metinlerde olduğu gibi coşkulu bir dil kullanılır. Bu iki anlatım türünü birbirinden ayıran temel fark şudur:
Coşku ve heyecana bağlı anlatımda yazar, kendinden yola çıkar, kendi duygularını anlatır.
Yazar kendisi merkezdedir.Amacı, duygularını okuyucuya hissettirmektir.
Destansı anlatımda ise yazar, kişisel duygularını yansıtmayı değil toplumsal tarihi bir olayın okuyucuda coşku ve heyecan uyandırmasını amaçlar.


4) Destansı anlatımda dilin genellikle şiirsel işlevinden yararlanılır.


5) Tarihi bir olayı ele alan her metnin destansı bir anlatımla yazıldığı söylenemez. Tarihi bir metinde yaşananlar bire bir anlatılırken destansı anlatım farklıdır. Bir metnin destansı anlatım olabilmesi için bu türün özelliklerini taşıması gerekir.


6) Destansı anlatım, tarihi olayları anlatan metinlerin tamamında ya da bir kısmında kullanılabilir.


7) Destansı anlatımda olaylar anlatılırken sanatlı söyleyişlere başvurulabilir.Örneğin olaylar ya da kahramanın özelliği verilirken mübalağa (abartma) sanatından yararlanılabilir.Bunun yanında benzetme, istiare gibi söz sanatları; ölçü,uyak gibi biçimsel ögeler kullanılarak etkili bir anlatım oluşturulabilir.

8) Destansı anlatımda olay unsuru ön planda olduğundan anlatıma hareket katan fiil türündeki sözcüklere yer verilir.Bu nedenle bu anlatım türünde fiillerin kullanımı oldukça önemlidir.


Örnek Metin:

Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

........


Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rap, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in aslanları gibi şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.

                                     Mehmet Akif Ersoy


Destansı Anlatım çalışma kağıdımızı çözmeyi unutmayın. Ulaşmak için buraya tıklayınız.
Share:

27 Mart 2014 Perşembe

Cumhuriyet Dönemi Göstermeye Bağlı Edebi Metinler

Cumhuriyet Dönemi Göstermeye Bağlı Edebi Metinler

Cumhuriyet Dönemi edebiyatında tiyatronun özellikleri şunlardır:

─Cumhuriyet yapısında meydana gelen değişmelerle
   beraber geleneksel tiyatro yapısında da
   değişmeler meydana gelmiştir. Modern tiyatro
   anlayışı gelişerek Batı modeli benimsenmiştir.

─ Bu dönem aile ve sosyal kurumlarda meydana
    gelen değişmeler, tiyatroda yansıtılmış,
    sosyal problemleri sergileyen olaylara yer
    verilmiştir.

─ Cumhuriyetle birlikte meydana gelen
    yenileşme yanında bireysel konulara da yer
    verilmiştir.

Cumhuriyet dönemi tiyatrosunda işlenen bazı
temalar:

─ Toplumdaki değer çatışması

─ Köy gerçekliği

─ Toplumsal ve ekonomik adaletsizlik

─ Gecekondularda yaşayan insanın sorunları

─ Değişen yaşam tarzının beraberinde
    getirdiği aile dramları

─ Osmanlı tarihine ait olaylar

Cumhuriyet Dönemi tiyatro yazarlarından bazıları şunlardır:

Güngör Dilmen, Haldun Taner, Refik Erduran,
Turan Oflazoğlu, Recep Bilginer, Cevat Fehmi
Başkut, Turgut Özakman ...

Share:

Cumhuriyet Döneminde Öğretici Metinler

Cumhuriyet Döneminde Öğretici Metinler

Deneme, makale, gezi yazısı, hatıra, fıkra gibi
öğretici metin türleri Cumhuriyet döneminde gelişme
göstermiş ve bu türde verilen eserlerle bu gelişim
desteklenmiştir.

 Nurullah Ataç,
 Suut Kemal Yetkin,
Sabahattin Eyüboğlu,
Falih Rıfkı Atay, 
Cemil Meriç

gibi yazarlar bu dönem öğretici metin türünde eser
veren yazarlardandır.

Cumhuriyet dönemi öğretici metinlerin özelliklerini
şöyle inceleyebiliriz:

─ Cumhuriyetle birlikte sadeleşen dil bu türlerde
    de kendini göstermiş, halkın anlayabileceği
    sade bir dil kullanılmıştır.

─ Önceki dönemlerde görülen Arapça ve Farsça tamlamalar
    ve ağır dil yerini gündelik konuşma
    diline bırakmıştır.

─  Tema olarak Batılılaşma, Anadolu’ya yöneliş,
     kalkınma gibi konulara yer verilmiştir.
Share:

25 Mart 2014 Salı

Türk Edebiyatında İlkler

Türk Edebiyatında İlkler

Bu yazıyı video olarak görüntülemek için buraya tıklayınız:

Türk edebiyatında "ilk" olarak kabul edilen eserler şunlardır:

İlk alfabemiz ─ Göktürk Alfabesi

İlk yazılı edebi ürünler ─ Orhun Yazıtları (8. yy.)

Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin ─ Orhun Yazıtları

Bilinen ilk Türk yazarı ─  Vezir Tonyukuk

İlk sözlük ─ Divan-ı Lügat' it Türk - Kaşgarlı Mahmut

İlk bibliyografya ─ Keşfü'z Zünun - Katip Çelebi

İlk mesnevi örneğimiz, aruzla yazılan ilk eserimiz, ilk siyasetname ─ Kutadgu Bilig - Yusuf Has Hacip

İlk biyografik eser ─ Ali Şir Nevai - Mecalis' ün Nefais

İlk tezkire ─ Mecalis' ün Nefais - Ali Şir Nevai

İlk hamse yazarı ─ Ali Şir Nevai

İlk tasavvuf şairimiz ─ Ahmet Yesevi

Anadolu Türk Edebiyatında ilk biyografik eser ─ Heşt Behişt - Sehi Bey

İlk anı ─ Babürname - Babür Şah

Divan şiirinde ilk şair ─ Hoca Dehhani

İlk fabl örneği ─ Harname - Şeyhi

Süslü nesrin ilk temsilcisi ─ Sinan Paşa

İlk resmi gazete ─ Takvim-i Vekayi (1831)

İlk yarı resmi gazete ─ Ceride-i Havadis (1840)

İlk özel gazete ─ Tercüman-ı Ahval (1860) ( Şinasi ve Agah Efendi tarafından çıkarılmıştır.)

İlk makale ─ Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi - Şinasi

İlk atasözleri kitabı ─ Durub-ı Emsal-i Osmaniye - Şinasi

İlk noktalama işaretleri ─ Şinasi tarafından kullanılmıştır.

İlk eleştiri (Batılı anlamda) ─ Namık Kemal

İlk şiir çevirileri ─ Şinasi

İlk antoloji ─ Harabat - Ziya Paşa

İlk pastoral şiir ─ Sahra - Abdülhak Hamit Tarhan

İlk köy şiiri ─ Köylü Kızların Şarkısı - Muallim Naci

İlk kafiyesiz şiir ─ Validem - A. Hamit Tarhan

İlk Türkçe sözlük ─ Kamus-ı Türki - Şemsettin Sami

İlk hikaye örneği ─ Ahmet Mithat Efendi - Letaif-i Rivayat

İlk Batılı anlamda hikaye örneği ─ Küçük Şeyler - Samipaşazade Sezai

İlk çeviri roman ─ Telemak (Fenelon'dan) - Yusuf Kamil Paşa

İlk roman ─ Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat - Şemsettin Sami

İlk edebi roman ─ İntibah - Namık Kemal

İlk tarihi roman ─ Cezmi - Namık Kemal

İlk tezli roman ─ Zehra - Nabizade Nazım

İlk köy romanı ─ Karabibik - Nabizade Nazım

İlk realist roman ─ Araba Sevdası - Recaizade Mahmut Ekrem

İlk natüralist roman ─ Zehra - Nabizade Nazım

İlk dergi örneği ─ Mecmua-ı Fünun - Münif Paşa

İlk mizah dergisi ─ Diyojen -  Teodor Kasap tarafından çıkarılmıştır.

İlk Batılı anlamda günlük ─ Seyahat Jurnali - Direktör Ali Bey

İlk tiyatro çevirisi ─ Moliere'den Ahmet Vefik Paşa tarafından yapılan çevirilerdir.

İlk tiyatro uyarlaması ─ Ahmet Vefik Paşa

İlk tiyatro (Batılı anlamda) ─ Şair Evlenmesi - Şinasi

İlk sahnelenen tiyatro ─ Vatan yahut Silistre - Namık Kemal

Aruzla yazılan ilk manzum tiyatro ─ Eşber ve Sardanapal - Abdülhak Hamit Tarhan

Heceyle yazılan ilk manzum tiyatro ─ Nesteren - Abdülhak Hamit Tarhan

İlk psikolojik roman ─ Eylül - Mehmet Rauf

İlk modern roman örnekleri ─ Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu - Halit Ziya Uşaklıgil

İlk mensur şiir örneklerini veren ─ Halit Ziya Uşaklıgil

İlk çocuk şiirleri ─ Şermin - Tevfik Fikret

İlk edebi bildiriyi yayımlayan topluluk ─ Fecr-i Ati

İlk epik tiyatro ─ Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner

Kurtuluş Savaşı' nı doğrudan işleyen ilk roman ─ Ateşten Gömlek


Share:

Çağdaş Tiyatro Türleri

ÇAĞDAŞ  TİYATRO

Epik Tiyatro

─ Bertholt Brecht tarafından geliştirilmiştir.

─ Bu tiyatro türünün amacı toplumsal eleştiri
    yapmak seyirciyi düşündürmektir.

─  Seyirciye sahnedekinin gerçek değil bir oyun
    olduğu hatırlatılır ve şarkılar oyunu kesen
    açıklamalarla bu vurgulanır.

─ Türk edebiyatında ilk örneği Haldun Taner’in
    Keşanlı Ali Destanı’dır.


Uyumsuz (Absürd) Tiyatro

─  II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış,
     1950’de özellikle Fransa’da yaygınlık
      kazanmıştır.

─ Geleneksel tiyatro kurallarına bağlı kalmaz.
    Alışılmış olana karşı çıkar.

─ İnsanların ruhsal durumu çelişkileri ve
    karşıtlıkları yansıtılmıştır.

─ Seyirciyi düşündürme ve tedirgin etme
    amacı vardır.

─ Verilmek istenen mesaj yoruma açıktır.

─ Türk edebiyatında Güngör Dilmen’in Canlı
    Maymun Lokantası adlı oyunu ve
    Sabahattin Kudret Aksal’ın Bay Hiç, Melih
    Cevdet Anday’ın Dikkat Köpek Var adlı
    oyunları bu türe örnektir

─ Samuel Beckett’in “Godot’yu Beklerken” ve
    Eugene Ionesco’nun “Kel Şarkıcı” adlı
    oyunu bu türün ilk örnekleridir.

Share:

Yasal Uyarı

Bu blogta yer alan içerikler -aksi belirtilmediği takdirde- üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan Özge Şen'e aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz.

Copyright ©

Translate

Recent Posts

Definition List

Pages

Theme Support

MyFreeCopyright.com Registered & Protected